AYPEN Alüminyum, 1991 yılında alüminyum doğrama, panjur üretimiyle AK-TEK alüminyum adıyla Ümraniye’de kurulmuştur. Sektördeki gelişmeleri yakından takip eden firmamız 1996 yılında makine parkurunu son teknoloji ile yenileyerek hem kapasitesini artırmış hem de ürün çeşidini ve kalitesini yükseltmiştir. Aynı yıl PVC doğrama üretimine de başlamıştır. 2000 yılında kurumsal çalışmalarını tamamlayarak AYPEN Alüminyum Plastik Doğrama Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. adını almıştır. 2010 yılında tasarımı kendisine ait olan ilk Veranda sistemiyle kış bahçesi üretimine başlanmıştır.Firmamız Ümraniye Merkez/Ofis ve Beykoz/Fabrika ile toplam 1450 m2 alanıyla alüminyum kış bahçesi, kapı ve pencere üretim merkezi haline gelmiştir.İmalatını yaptığı ürünlerin en iyisini üretmek düşüncesiyle yola çıkan AYPEN Alüminyum, uygun fiyat, yüksek kalite ve zamanında yaptığı teslimatlarla sektördeki saygın yerini almıştır. Geleneklere bağlı ve milli değerlerimizi temel alan ama modern dünyanın gereklerine ve çağdaş gelişme prensiplerine uygun bir gelişmeyi önüne koyarak yüzünü geleceğe dönen Aypen, sektörde saygın ve yıldızı sürekli bir firma olarak yerini almıştır. AYPEN Alüminyum, hızla değişen ihtiyaçlara göre ürettiği sistemlerin %67’sini başta AB ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanına göndermektedir.
Aypen Alüminyum olarak sektörün hak ettiği markayı oluşturup, kalite ve standart yönünde önemli hale getirebilirsek; o zaman çıtamız zaten ister istemez yükselecek ve arayı açacaktır…
AYPEN Alüminyum Plastik Doğrama Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti.
Mesut TEKNECİ - Uğur TEKNECİ – Pazarlama Satış ve Ar-Ge Yönetimi
Firmanızdan bahsetmeden önce ürünlerinizden bahseder misiniz?
Alüminyum kapı ve pencere doğramaları, cephe sistemleri uygulayan, veranda sistemleri yapan ve alüminyum kapı paneli imalatı yapan bir firmayız. Bütün bu saydığımız ürünler kendi düşüncemiz ve profesyonel çalışmalarımız neticesinde tasarlanmış projelendirilmiş ürünlerdir. Özellikle veranda sistemi konusunda 2020 yılında Ar-Ge departmanının yapmış olduğu ciddi çalışmalar neticesinde, 2021 yılına özel olarak tasarlandığımız 3 tane farklı sistemimiz olacak. Panel giriş kapıları ile çalışmamızı yaptık, sonrasında mevcut sistemin üzerine kalıp ekledik, onun üzerine yeni bir kalıp yaptık panel kapıda. Avrupa standartlarının üzerinde bir çalışmaya imza aldık. Bütün tasarımlarına kadar kasadan kanada, ısı bariyerine kadar her yönüyle kendi bünyemizde başardık. Eski veranda sisteminde 2 modelimiz vardı, eko sistem ve best sistem olarak. Veranda sisteminde şu anda tüm kafalardaki sistemlerin tamamının dışında Rolling sistemde çalışan bir veranda sistemini tasarladık. 2021 yılının ilk çeyreğinde ürünler piyasaya çıkacak.
Konu Ar-Ge olunca Aypen bu konuda bildiğimiz kadarıyla sürekli yatırım yapan ve kendini geliştiren firmaların başında geliyor. Özellikle bu yatırımını yaptığınız döneme dikkat çektiğimiz zaman dünya piyasalarının ekonomik yönden Covid-19 sebebi ile sıkıntılı dönemine rast geldiği görülür. Bu ciddi yatırımların böyle bir sıkıntılı dönemde olması firmaya artı-eksi ne gibi avantajlar sağlar?
Aypen Alüminyum olarak aldığımız kararları gündemin gidişatına göre değil, firmanın geleceğine göre tasarlayıp ona göre hedef çalışmalarını yapıyoruz. Bizim yeni yatırımları yapmamız gerekiyordu, bunun için bütçelerimizi, sermaye yapımızı ona göre hazırlıyoruz zaten. Krizin olması veya işin olmayışını bahane ederek masa başında almış olduğumuz kararları bekletme ve durdurma şansımız olmaz, olamaz. Bir de her bir şey alt yapıyı ve profesyonel düşünceyi gerektiriyor. Bunların hesabını ve en ince ayrıntılarını detaylandırdıktan sonra geriye işin startını vermek kalıyor.
Uğur TEKNECİ,
Bizim boyuttaki firmaların zaten sürekli yatırım yapması gerekiyor. Doğru zamanda doğru ürünle malzeme çıkarırsan ve doğru hedefle bunu gerçekleştirirsen yaptığın yatırım mutlaka kazandırır. İyi malzeme ve aksesuarla birleştirdiğiniz zaman doğru ve kazançlı ürünü yapmış olursunuz.
Mesut TEKNECİ
Olayın geçmişine dönersek, 1991 yılında Köksal Bey çalıştığı işyerinden ayrılarak kendini işini alüminyum doğrama yapmak için kuruyor. Alüminyum doğrama ve panjur yapmak için dükkânını açmış. Aynı düşünceleri biz 2011 tarihinde verdik, 1991 yılında bir atölye kuruluyor, sadece imalat için, 2010 -2011 yılında marka olacağız kendi sistemlerimiz olacak ve bu sektöre yeni bir şeyler yapacağız diyerek o zaman aslında startı vermiş olduk. Bizim 2011 yılında almış olduğumuz kararı kapasitemiz olduğu halde yavaş yavaş uygulamaya başladık. O bilgi ve tecrübemiz var ve biz her sene kazandığımız paranın önemli bir bölümünü araştırma geliştirmeye yatırdık ve bunu hiçbir zaman risk olarak görmedik.
Biz Mesut TEKNECİ, Davut TEKNECİ ve UğurTEKNECİ olarak,bu işe gönül veren 3 kişi olarak bütün çalışmamız ve enerjimiz bu sektöre dünya çapında kabul gören bir markayı yapacağız. En büyük hayalimiz, dünya çapında oluşacak bu markanın kapısından penceresine verandasına kadar tamamen kendi standartları ve kendi profesyonel tasarım çizgilerinden oluşmasıdır. 2021 yılında marka çalışmamız oluşmaya başlayacak. Her üretilecek ürünü kendi üretimimiz ve kendi patentimiz ve markamız altında üretilmesi projesi devreye girecek. Tasarım, dizayn tamamen bize ait olup tüm kalite belgeleri alınmış ve bütün testleri yapılmış olarak oluşturacağımız markanın çatısı altında toplayacağız.
2021 yılı ile ilgili olarak neler planlıyor firmanız?
2021 yılı ile ilgili panel kapımızı yaptık ve ürettik, hatta ihracatını yaptık yurtdışı pazara ve çok iyi sonuçlar aldık. Önümüzdeki yıl kalite belgeleri, geçirgenlik test raporu ve sunumu için hazırlanıyoruz.
2020 yılında fuara katıldınız önemli ürünlerle ciddi başarı sağladığınız, fuar sonrasındaki süreçten bahseder misiniz?
Pandemi dönemi devreye girdi fuardan sonra fakat bizim işlerimiz ve ivmemiz daha hızlı artmaya başladı sonraki süreçte çünkü zaten bunu Aypen yönetimi olarak biliyorduk ve hazırlıklıydık. Fuara katıldığımız zaman beklenti ve taleplere olumlu yönde müşteri memnuniyeti yaşadık ve ihracat ülkelerinden de önemli talepler gelmeye başlayınca bugünkü geldiğimiz zamana kadar ki süreçte büyüme trendi yakalayarak ciddi çalışma temposu yakaladık. Çünkü öncesinde bu büyümeyi yakalayacağımızı zaten biliyorduk.Biz hazırlığımızı 2019 yılında yapmaya başlamıştık. İyi ve kaliteli müşteriye kurulduğumuz günden bugüne odaklanan bir firmayız.Ticari olayımız tamamen müşteri memnuniyeti üzerine oldu bugüne kadar. Bizim müşterilerimizin çok büyük ekonomik kayıpları olmadı bu pandemi döneminde, yine işlerine devam ettiler. İyi çalışmalara imza attığımızı düşünüyorum. Fiyat odaklı çalışanların neredeyse tamamı bu dönemde iş yapamadı çünkü onlara çalışan insanlar da olaya fiyat odaklı baktığı için her iki taraf karşılıklı durmuş oldu. Kalite odaklı çalışıyoruz biz. Sözgelimi adamın evi var ve evinde bir şey yaptıracak, onu mimara vermiş. Bizim müşterilerimiz genel anlamda o tip insanlar. Yani üst segmend ve işin kıymetini, değerini bilen, kaliteden anlayan ve ödün vermeyen insanlar. Onlarla yaptığınız ticaret tamamen kalite odaklı olacaktır. Ağırlığımız müteahhit olarak düşünseydik, bu dönemi zorlu atlatacağımızı biliyorduk. 2010-2011 yılında biz yönetim olarak aynı düşünceyi karar olarak almıştık zaten. İyi iş yapacağız, kaliteli ürünler kullanacağız, mutlaka bir standardımız olacak üretim ve uygulama anlamında standardımız olacak ve müşterimiz kaliteli olacak. Biz yaptığımız işe ne kadar değer veriyorsak, müşterimiz de bizim yaptığımız işe o kadar değer versin istiyoruz. Karşılıklı memnuniyet başarıyı ve büyümeyi tetikliyor. Bütün aksesuarımız kaliteli, kullandığımız profiller kaliteli, bütün tercihimiz bunun üzerine.
Genel anlamda baktığımız zaman her firma ile görüştüğümüzde müşteri memnuniyeti, standartlara bağlı kaliteli üretimi düşündüklerini söylüyor fakat piyasa koşulları ve şartları sebebiyle sahada bunu başarmanın çok da kolay olamayacağını belirtiyorlar. Sizler Aypen yönetimi olarak firmanızı bu konularda verimli hale getirip istenilen noktaları yakalaması için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Uğur TEKNECİ
Bunlar tecrübe ile alakalı şeyler. Geçmişten bugüne yaşananlar ister istemez çalışmış olduğunuz sektörde bizleri tecrübelendiriyor. Şayet yaşadığınız olumlu olumsuz sıkıntılar sizleri bilinçlendirip düşüncelerinizi mücadele ve başarı yönünde tetikliyorsa her ne iş yaparsanız yapın başarılı olursunuz. Biz alüminyum kapı ve pencere işi yapıyoruz. Bu yaptığımız işin %40’ı alüminyum. Burada cam, fitil, aksesuar, menteşe vida birçok ürününün birleşmesinden oluşuyor yaptığımız iş, yani sadece alüminyum değil ona bütünlük kazandıran terzinin kendisi yani bizler oluyoruz. Bunu yaparken doğru ürünü doğru yerde standartlara bağlı kalarak yaptığınız zaman zaten başarı kaçınılmaz oluyor. Biz de bir nevi Ar-Ge’nin aslında önemli parçasıyız. Her kolu her profilde kullanamıyorsunuz, her profili de her yerde kullanamıyorsunuz. Bütünlük kazandırmak ve sonuca gitmek önemlidir. Bunu da edindiğiniz tecrübe ve iş disiplini ile sağlıyorsunuz. Bugün ihracat yapan bir firmayız; baktığınız zaman her ülkenin kendine göre beklenti ve standartları oluyor. Bunu da bilmek lazım. Türkiye’de yaptığınız bir doğramayı bir Almanya’ya takamıyorsunuz. Almanya’da taktığınız bir ürünü başka bir ülkede kullanamıyorsunuz. Bu yüzden Ar-Ge çalışmaları bizim için çok önemli. Türkiye’de ve ihracat yaptığımız ülkelerde ürettiğimiz tüm ürünleri en ince ayrıntısına kadar araştırıp detaylandırıp ona göre uygulamasını yapıyoruz. Geri dönüşler çok iyi, müşterimiz “Artık bunlar tecrübeli, hangi malzemeyi nerede nasıl kullanacaklarını biliyor,” diyorlar. Biz müşterimize bir şey önerdiğimiz zaman bile müşterimiz Aypen firmasının kendilerine doğru ürünü önereceklerini bunu, araştırdıklarını bilirler. Bilgi ve tecrübe çok önemli. Bu yüzden çok fazla müşterimiz yok senelerdir kendi müşterilerimizle çok önemli işleri yapıyoruz.
Sohbetin başında Mesut bey, bizlere Aypen ekibinin yurtdışına çıktığı zaman imalat ve uygulama düşüncesinin daha farklı olmaya başladığını söyledi. Siz neler gördünüz yurtdışında? Beklenti ve talep ne yöndeydi müşterilerinizden?
Kalite farkı çok fazla. Türkiye’de firma olarak yapabileceğimiz en iyi doğramayı hazırlayıp yurtdışına gönderdik, o dönemde yaptığımız işi beğenmedi. Almanya, Belçika ülkeleri bunlar. Verdiğimiz kapıyı pencereyi beğenmiyorlar bir türlü. Bu sefer dolaşmaya başladık insanlar ne istiyor onların aradığı kalite nedir diye. Çıktığımız ülkelerde şunu gördük; inanın bizim yaptığımız kapı pencere doğramalarından daha hafif ürünler gördük fakat kullandıkları aksesuar ve işçilik ve ambalaj her yönüyle albenisi farklı.
Bizim o dönemde ve bugün bile en zorlandığımız işin uygulama safhası hiçbir zaman olmadı. Bizi her seferinde endişelendiren firma olarak tek ve önemli konu aksesuar tedariki. Türkiye’de üretilen aksesuarlar maalesef Avrupa ülkelerine uygun değil. Hiç birini kabul etmiyorlar. İthal aksesuarlar bile Avrupa standardında değil, bunu da söylemek isterim. Bunu gündeme taşıdık, en ünlü markaya yazı yazdık, bu ürün sizin ürününüz fakat farklı diye. Cevap şöyle: “Size gelen ürünler Çin’de üretiliyor.” Siz şimdi nasıl ulaşacaksınız doğru ürüne ve nasıl rekabet yapıp kendi ürününüzü beğendireceksiniz karşı tarafa?
Patent aynı, üretim farklı. Türkiye’de üretilen aksesuarların güvenlik sertifikası yok, üretim sertifikası yok, taşıma test raporları yok, standart belgeleri yok! İş bu kadar ciddi boyutta sıkıntılı.
Biz de dergi olarak sürekli söylüyoruz: üretime standart uygulamaya da sertifika getirilmesi gerekiyor diye yazıyoruz fakat hiçbir yerden bu konuyla ilgili önemli geri dönüş sağlanamıyor. Bu da ister istemez sektörün önünü tıkayan, gelişmesini önleyen bir sürecin devamını gösteriyor. Bu sürecin içerisinde bireysel çalışmalarınız sizleri zorlamıyor mu?
Mesut TEKNECİ
Şirket olarak politika belirlersiniz fakat bunu genelle değil kendiniz için yaparsınız. Çünkü aynı düşüncede topluluğun oluşup sizin düşüncelerinize ortak olmak çok zor bir süreci ortaya çıkarabilir. Kalite ile ilgili burada yabancı firmaya iş yaptık. Bizi bilinçlendirip bilgilendiren ve bizlere değer katan onlar oldu. İşçi sağlığı ve iş güvenliğini ilk plana almamız için çalışmalar yaptırdı. Sonrasında doğrama üretim sertifikası uygulama sertifikası, ustalık belgelerini onlardan öğrendik. Biz iş güvenliği sertifikası çıktığı zaman montaj yapmak için belge mecburi olunca devlet tarafından hepsi hazırdı onların. Ama nasıl oldu? Firma dedi ki “bize iş yapmak istiyorsanız iş güvenliği ve işçi sağlığını düşünmelisiniz.” Devlet yasa çıkarınca her şeyimiz hazırdı. Farklılığımız oldu bir anda, yani onu kulak arkası etmedik.
Bugün kapı ve pencerenin gerçek kalite pazarı Almanya’dır ve tartışmasız lideridir. Almanya Belçika ve İtalya’yı örnek aldık. Pazarımızın büyük kısmı Afrika. Çünkü kalitemiz Avrupa kalitesi olsun ürünümüzü tüm dünya kullansın istiyoruz. Aypen’i iyi bir firma olarak bilsinler. Tanzanya’da 5 tane proje yaptık. O bölgeye gittiğimiz zaman adamlar bizim taktığımız ürünlerin Avrupa’dan geldiğini sanmışlar. Bölgede Çin ve Hindistan’dan gelmiş farklı malzemeler var, bizimki uygulanınca direktürünün Avrupa ürünü olduğunu düşünmüşler.
Ya onu örnek alacaksın ya da ekonomik yolu örnek alacaksınız.Afrika’ya bugün istediğiniz ürünü satabilirsiniz ama biz bunu hiçbir zaman yapmak istemedik ve yapmayacağız. Bizim gönderdiğimiz ürünler bir tık önde. Oraya giden ürünler de kaliteli olsun istiyoruz. Bugün Afrika’ya gidin, bizi tanıyan firmalar, “Aypen kaliteli firmadır, işini iyi ve temiz yapar,” derler.
Alüminyum sektörü özellikle yapı sektöründe çok ciddi ivme kazandı kullanımda. Fakat standartlar aynı süreçte ne konuşuldu ne de bu ivme sürecine dahil edilmedi. Bunun nedeni nedir acaba?Neden firmalar kalite ve rekabet konusunu ciddi boyutta değiştirecek bir yapıyı gündeme taşımıyor?
Biz 6-7 yıl önce karar aldık. Piyasada 55’lik seri var, biz 64’lük seriye geçtik. Maliyetimiz arttı biliyorduk fakat olması gereken oydu diye yaptık. Sonra ihracatlar artınca firmalar 64’lük seriye geçince biz 70’lik seriye geçişi yaptık. Bizi diğer firmalardan ayıran bu oldu zaten. Hiçbir gelişmeden yana ya da yatırımdan yana yapılması gereken yatırımı “bunu yapmazsak bu bize kazanç olarak kalır,” düşüncesinde olmadık. Aksesuarda da aynı durumdayız. Bir menteşeyi bile araştırıyoruz, buluyor ve geliştiriyoruz. İlk sen olduğun zaman itibar kazanıyorsun. Atölyemizde ne kullanıyoruz diyerek gelen merak eden firmalar da var. Biz kendimizi geliştirmenin derdindeyiz büyümek istiyoruz. Türkiye’ye yakışan, Avrupa standartlarında üretim yapan dünya markası bir firma olmak istiyoruz. Bizim gibi firmalar için 24 yıl az bir zaman değil. Bizim gibi firmaların alüminyum sektörüne bir şeyler katması, vermesi gerekiyor, kendini ispat etmesi gerekiyor. Ben hazırı yiyim değil, sektöre yeni ürün kazandıran firmalar olmalıyız, bu şarttır. Biz o yolda ilerleyip inşallah başarmak istiyoruz.
Uğur TEKNECİ
Bugüne kadar kendimizi sürekli yenilemek ve gelişmek konusunda mücadele ettik. Dışarıdaki firmalarla ilgili olarak bir üst versiyon profillerle ve daha kaliteli aksesuarlarla işlerimizi çözmeye başladık. Kendimizi güncelledikçe ve aynı doğrultuda verilen kararlarla ilerlediğimiz için başarılı olduğumuza inanıyorum. Bugün makine parkurlarını yeniliyoruz. Sadece profil ve aksesuar değil onu işleyen makineyi bile düşünüyoruz. Şu anda son teknoloji ürünü makineleri aldık. Bunun en önemli sebebi profillerde hassas kesim yapmak. Bunu yapmadığınız zaman kalite yönünde rekabet edemiyorsunuz. İşçilik güzel fakat makine de iyi olması gerekiyor bu konuda.
İnsanların bizi takip etmesinin önüne geçemeyiz. Aslında kaliteli profesyonel firmaları takip etmek sektörün elini güçlendirir. Fakat biz Aypen olarak markayı oluşturup onu kalite ve standart yönünde önemli hale getirebilirsek o zaman farkımız zaten ister istemez açılacaktır. Bugün bir Reynaers, Schüco, Sapa olmak ister herkes ama bu biraz zordur, onun olması için çok ciddi çalışmalar yapmak gerekiyor. Ben birçok ülkede projeye gittiğim zaman adamlar şartnameye yazmış, Schüco, Reynaers, Sapa başka bir şey yok. Bunlarsa konuşmaya gerek yok diyor belge bile istemiyor.
Biz şimdi Akpa Alüminyum ürünlerini işliyoruz. Contasından kalıbına kadar her konuda yazı yazıyoruz. Sonuçta bizi desteklediler bu konuda,biz de en ince ayrıntısına kadar çalıştık.
Kendi sistemimizi bu yüzden geliştirdik. Projelerde kalite isteniyor. Bugün Schüco’daki sürme seri sisteminin fiyat maliyeti ile Akpa Alüminyumdaki sürme seri maliyetleri üç aşağı beş yukarı aynıdır. Ama sonuca bakınca bilinirlik ve bugüne kadar getirdikleri nokta küçümsenmeyecek seviyelerde. Bu iş zamanla ve süreçle aynı zamanda gösterilen mücadele ile oluşuyor.
200 yıllık bir eve baktık, 70 yıllık doğrama var üzerinde. Yurtdışında insanlar bir kere doğrama yaptırıyor binaya. En iyisini ve en uzun ömürlüsünü takıyorlar. Her 7-8 yılda bir her şeyi değiştiriyoruz. Bu kalitesizlikle alakalı bir durum. Daha iyisi çıktığı için alıyoruz. Adam daire alıyor daha gitmeden, oturmadan doğramalardan su alıyor. Kontrol yok, yapan firma belli değil, taşeron elinde çıkan işlerin sonucuna yeri yurdu belli kalitesi olan, prensipleri olan firmalar çözüyor.
Mesut TEKNECİ
Bugün müteahhitlerin çoğu baktığınız zaman doğramacıyı buluyor, aksesuarı buluyor, ustanın dediğine göre gidiyor bir fabrikadan ürünü de alıyor başlıyor yapmaya. Yaptıktan sonra bakıyorsunuz binanın her tarafındaki kapı ve pencereler dökülüyor. Bunlara çok şahit olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Tamamen maliyet hesabı üzerinden gidilen bir işte şayet statik hesaplar yapılmadan iş yapılırsa olacağı budur.
Uğur TEKNECİ
Daha kötüsüne korkuluklarda şahit oluyoruz. Müteahhit gidiyor malzemeyi kendi alıyor, elinde bir testere olan adamı da buluyor, binaya birlikte uygulama yapıp çıkıyorlar; sırf ucuz işçilik olsun, bir an önce iş bitsin diyerek. Korkuluğu 98-99 senesinde 1 metresini 120 dolara yapıyorduk bugün 20 dolara yapmıyorlar. Buyurun bu işte hayır görün, hayır konuşun.
Firmanızın bir önemli farklı kulvarı da alüminyum giydirme cepheler.Bu konudaki çalışmalarınız ne boyutta acaba?
Giydirme cephe konusunda değil de alüminyum doğrama sistemleri yapan bir kuruluş olarak bilecekler. Bizim herhangi bir cephe projesi almak gibi bir çalışmamız olmadı. Bize güvenen ve tanıyan firmaların bize iş vermesini hep istedik, bundan farklı ticareti hiç düşünmedik. Cephe ile ilgili olarak çok ciddi talepler olduğu halde büyük sıkıntılı bir süreç. İş takibi ve finans konusunda Türkiye’de iş takip edilemiyor. Çok ciddi batışlar oldu, bunun en büyük sebebi çok iş alınmasıydı. Firma birden fazla işe girişince takibini yapamadı, termin sürelerine uymadı ve karşılığında yetiştiremediği iş konusunda sıkıntıya düştü. Hepsinin işi yoğun fakat ceza yiyen de aynı şekilde çok. Biz butik proje istiyoruz. Şartları iyi olsun, mimarı olsun istiyoruz. Karşılıklı güvene dayalı iş yapmak gerekiyor. Çok büyük inşaat firmaları bile peşinatsız iş yaptırırken biz yapmadık ve yine biz kazandık. Kontrolsüz iş yapmak istemiyoruz.
Standartlaşmayı fabrikaların yapması gerekirken yapmayı düşünmüyorlar. Markalaşmaya değer veren ve onu pazara sunmaya çalışanlar başaracaktır. Alüminyum ekstrüzyon sektör firmalarının gerçekten Ar-Ge laboratuarlarını bir an önce kurması lazım.
25 yıl önce birisi kalıp yapmış iyi veya kötü halen biz o profili kullanıyoruz. Ve bütün fabrikalar bu benim ürünüm diyerek kataloglarına koymuş. 25 yıl önceki aksesuarı halen takmaya çalışıyorlar. Aksesuar en azından eskiden daha tok dururken bugün bakıyorsun hafiflemiş olanı bile düzenini bozmuşuz.
Son olarak 2021 yılı için düşüncelerinizi alabilir miyiz?
2021 yılında fabrika binamızı ilk çeyrekte bitirmek istiyoruz. Oraya alt yapımızla birlikte yeni ürünleri orada yeni makinelerimizle birlikte üretmek istiyoruz. Panel kapı ve Veranda sistemleriyle ilgili çalışmalarımızın daha da kapsamlı halde üretimine geçmek istiyoruz. Üst versiyonda hız kazanmak istiyoruz. Ürün olarak panel kapı ve veranda sistemi dışında markalaşma adına önemli çalışmaları yapacağız,yenileneceğiz ve tedbirlerimizi alıp büyüme ivmesini güçlendireceğiz. Kendimize özel tüm testleri yapılmış sistem profillerimiz olacak ve 2021 yılının sonuna kadar uluslararası boyuta taşıyacağız. Bizim istikametimiz ve yolumuz belli. Bunun için tüm ekibimizle çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz.