Merhaba, Alüminyum Yapı Dergisinin 119’uncu sayısı ile yine birlikteyiz. Bana ayrılan bu özel sayfadan sizlerle duygu ve düşüncelerimi paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Dile kolay, 26 yıldır alüminyum sektörünün içinde bağımsız bir şekilde mücadele ediyoruz. Destek veren ve bu derginin yaşamasını isteyen firmalardan aldığımız güç, tarihin en zor sürecinde bile ayakta durmamızı sağlıyor. Azim, çalışma aşkı ve alüminyum metaline olan inancımızla, bu yapıyı yöneten biri olarak düşüncelerimi kaleme almaya çalışıyorum. Yokluk, zorluk ve sıkıntılarla her attığımız adıma dikkat ederek, her konuştuğumuz cümleyi ölçüp biçip tartarak saygı çerçevesine ve en önemlisi ahlaki bozukluklara yer vermeden kalitesi ve içeriği ile tarafsız bir dergiyi sizlere ulaştırmaktan ekibim adına gurur duyuyorum. Atıllaştırılıp, yok olmamız için ve vazgeçmemiz için sergilenen çabaların veya uğraşların etkisinde kalmadan zirveye yakışır bir yayın yapmayı kendimize görev edinmiş durumdayız.
Bu işe ilk başladığımız zaman sektörün durumunu çok iyi biliyordum ve geleceği noktaları da tahmin ediyordum. Araştırmaya verdiğim önem ve teknolojiye olan yatkınlığım alüminyum metalini tercih etmemdeki en önemli nedenlerden bir tanesiydi. O yüzden sektörün içerisinde oluşan yapıların genellikle sektör genelini ileriye taşımaktan ziyade mevcut yapıların da korunmasında etkisiz kaldığına şahit olduğum dönemler oldu zaman zaman. İlkeli, dürüst ve çağdaş bir yayının temel ilkesi tarafsızlık olmalıdır. Bizim amacımız, alüminyum sektörünün yalnız ve sahipsiz olmadığını göstermek ve güçlü bir yapıya sahip olduğunu vurgulamaktır. Bu mücadeleyi basın yayın gücü ve tanıtım anlayışıyla birleştirerek geleceğe taşımak istiyoruz. Ancak bu noktada, dernekler, birlikler ve odalar gibi yapıların önemli parçaları olduğu düşünülürken, dergilerin ve yayın kuruluşlarının haklarının gözetilmemesi, haber anlayışının kısıtlanması ve imkânların daraltılması büyük bir yanlış olarak karşımıza çıkmaktadır.
Her yazımda anlatmaya veya açıklamaya çalıştığım nokta, meslek grubunuzda olmamam. Ancak benim görevim, sizlerin sorunlarında, sıkıntılarında, düşüncelerinde, hayallerinde ve hedeflerinizde yanınızda ve yakınınızda bir basın yayın yöneticisi olmaktır. Bunun dışında yaptığınız ticaret veya yaptığınız ticarette kazancınız benim konum dışındadır. Sizlerin kazancı ülkenin kazancıdır, sektörün büyüme trendidir. Yıllardır verdiğim mücadelede haberlerinizi, ürünlerinizi, teknolojik yatırımlarınızı, röportajlarınızı, basın bültenlerinizi, etkinliklerinizi yerinde takip etmeye çalışıp hiçbir bedel almadan sahada tüm sektör firmalarına doğru bir kanal olarak yaymaya çalıştım. Bu sektörün büyümesi, güçlenmesi ve bir düzende hareket etmesi içindi. Sadece reklam almak için uğraşan ve katalog mantığı ile çalışma yapan bir dergi yöneticisi olmaya çalışmadım. Gücümüzü ve direncimizi, özellikle dik duruşumuzun temelinde verilen destekler olmasa bizim de konuşacağımız sözleri, kuracağımız cümleleri aktarmakta zorlanırız.
Türkiye’de büyüyen, gelişen önemli noktalara gelen neredeyse bütün firmaların alt yapısında Alüminyum Yapı Dergisinin çalışma izlerini bulabilirsiniz. Tek amacımız kurumsal yapılara ulaşmış profesyonel firmaların sektörü bir yere taşımalarıdır. Bu yüzden sizlere ait ve sizlerle birlikte ortak hareket etmesi gereken Alüminyum Yapı Dergisinin geçmişinde nasıl varsanız, yarınlarında da olmanız en büyük temennimdir. Sektörün geleceğini karanlıktan kurtaracak ve emin kararlı güçlü adımlar atmasını sağlayacak olan yapıları koruyup kollamanızı isterim.
Sektörün Durumuna ve Geleceğine Dair…
İlk 6 aylık dönemin kapandığı bir sürecin içerisinde özellikle ihracat ve üretim rakamlarına baktığımız zaman verilerdeki düşüş gözler önündedir. Firmaların kendi başlarına vermiş oldukları mücadelede özellikle basın yayını ve sosyal tanıtım platformlarını çok iyi kullanmaları gerekmektedir. Özellikle dünya piyasalarında yaşanan talebin düşüşü ve iç piyasada yaşanan üretim fazlalığı karamsar havanın oluşmasını gözler önüne seriyor. Alüminyum Yapı Dergisi editörü ve sektör firmalarını çok iyi tanıyan bir yönetici olarak dikkate alınması gereken uyarıların firma yöneticileri tarafından acilen masaya yatırılması gerekmektedir. İhracatta olsun, üretimde olsun yaşanan gerileme tüm firmaların sadece üretiminde değil rekabet şartlarında da sıkıntılı süreci başlatabilir. Uzaklaştığınız sürece, “ben biliyorum,” dediğiniz sürece sorunlar aşılamaz büyüklüğe ulaşabilir.
Her sayıda olduğu gibi bu sayımızda da bizleri yalnız bırakmayan siz kıymetli firmalarımızın çok değerli yöneticilerine yürekten teşekkür ederim.
İlhan KAHRAMAN