Bizim En Büyük Hedefimiz Yakın Zamanda Alüminyum İmalatı Yapan Kuruluşları, Otonom Sistemlerle Çalışan Yüksek Üretim Teknoloji Merkezlerine Dönüştürmek…   

INFINITE MEKATRONİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

Yunus YILMAZ  / Genel Müdür

2014 yılında, makine sektöründe fark yaratma arzusu ve hayallerini gerçeğe dönüştürme hedefiyle Bursa’nın Nilüfer Küçük Sanayi bölgesinde ilk adımlarını atmaya karar veren bir çekirdek kadro. O dönemde küçük bir atölyede başlayan bu yolculuk, büyük hayallere sahip yetenekler ve inançlı bir ekip ile şekillendi. Yeniliklere açık olma ve teknolojinin izinden gitme kararlılığı, işte bu mütevazı başlangıçların ardında yatan güç oldu ve firmayı bugünkü konumuna taşıyan ilkelerin temelini oluşturdu.

2023 yılında, Bursa’nın Nilüfer, Başköy bölgesindeki 5000 m² kapasiteli yeni fabrikasıyla üretim faaliyetlerine kesintisiz olarak devam etmekte. Bu yeni tesis, büyümenin ve gelişiminin bir yansımasıdır ve gelecekteki hedeflere ulaşma yolculuğunda önemli bir kilometre taşıdır. Gelecek yıllarda da, ilkelerinden taviz vermeden, sektördeki güncel gelişmeleri takip ederek ve üzerine yeni şeyler koyarak hedeflerine doğru kararlı adımlarla ilerlemeye devam edecek bir ekip. Infinite Mekatronik, yenilikçi yaklaşımı ve sürdürülebilir büyüme stratejisiyle, başarılarını daha da ileriye taşıyacak ve sektördeki etkisini kalıcı hâle getirip güçlendirme iradesine sahip.

Kalite hedefleri doğrultusunda, müşteri beklentilerini aşan ürün ve hizmet sunmak, tam zamanlı üretim yapmak, çalışanlarının ve müşterilerinin refahını sağlamak ve sektörde örnek ve öncü bir kuruluş olmak temel prensipleri. Aynı zamanda genç ve dinamik ekibiyle Alüminyum İşleme Makinelerini yerli üretici olarak yurtdışına tanıtmak ve çok daha güçlü bir Türkiye’ye adım atmak için sıkı çalışmalar içinde. Bütün bu konuları Infinite Mekatronik’in Genel Müdürü sayın Yunus Yılmaz ile konuştuk. Buyurun:

Infinite Mekatronik Röportajına Başlamadan önce sizlerden Türkiye gündemi ve Makine sektörünün geleceği ile ilgili düşüncelerinizi almak isteriz?

Konuya öncelikle makine konusunda teknolojiye yatırım yapmamız gerekiyor diyerek sözlerime başlamak istiyorum.  Para kazanmaktan daha önemli olan ülkemiz adına güçlü teknolojik ürünleri çıkarmamız lazım ki dünyaya kendimizi ispat edelim. Türkiye’nin dünya pazarlarında  dik duramayıp  kırılgan bir ticarete sahip olmasının en büyük sebebi teknolojik ürünlerimizin halen oluşmamasıdır. Bugün kendi iş kolumuzda  CNC makine geliyor yurtdışından, Windows 7 sürümü ile çalışıyor. Bu program 2010 – 2011 yılında bitti.  Windows 8 sürümünü belki verirler, amaç 1-2 yıl düzenli çalışsın, zaman içerisinde sistem olarak arıza versin, sıkıntı çıkarsın, yedek parça ya da yeni program satayım sistemi üzerine kurulmuştur.  Veya uğraşamıyorsa adam yılsın ve yeni bir makine ile değiştirilsin. Makine tamiri yaptığımız bir firma 1.5 milyon euro değerinde bir makine almış 2005 yılında. 2011 yılında makine arıza veriyor program hatası sebebiyle. 40 gün boyunca makineyi yatırıyorlar, bekletiyor yurtdışı firması. Biz gidip bir saatte tamirini yaptık bu makinenin.

Türkiye’de İhracat güçlendiği zaman ülkede her şey normale dönecektir. Piyasaya sıcak para girebilmesi için, katmadeğerli ürünleri üretip teknolojiye yatırım yapılması gerekmektedir. Özellikle biz bugün Infinite Makine Markasını ülkemizin lider firması olduğu kadar, ülke sınırlarının ötesine de taşımak istiyoruz.  Yerli ve Milli üretici firma yönetimi olarak tek amacımız CNC işleme makine üretiminde dünya markası olmaktır. Özellikle Alüminyum CNC işleme Makinelerinde dışa bağımlılığı kaldırarak ithalatı azaltıp, ihracatı artırarak ülkemize yüksek oranda döviz getirmek istiyoruz. Yunus Yılmaz’ın tek amacı daha büyük bir fabrika yatırımı yapmak, daha fazla insan istihdam etmek, profesyonel ve kalifiye eleman yetiştirmek ve dünyanın teknolojide en üst düzeyde CNC İşleme Makinelerinin üretimini seri şekilde yaparak ülkemizi bu konuda en iyi yerlere getirmek istiyorum. Tek hassas konum ülkemin geleceği ve bunun için ekibimizle gece gündüz yapmaya çalışıyoruz.

Bugün Solar Çerçeve Hatları üreten makineleri yapan bir firmayız. Robot teknolojisiyle üretim yapan CNC makineleri yapıyoruz. Dünyada teknolojinin gelişmesiyle insanların elle çalışma sistemi geride kalmaya başladı. Bu yüzden bizler özellikle CNC İşleme Makinelerinde robot teknolojilerini gündeme almaya çalışıyoruz. Enerjimiz çok yüksek, ekibiz genç ve dinamik; özellikle yaptığı işe ve geleceğine inanan arkadaşlardan oluşuyorlar. Bütün çalışanlarımız profesyonel anlamda ve teknik anlamda bilgi düzeyleri yüksek insanlardan oluşuyor, kendilerini çok iyi geliştirmiş durumdalar.

Infinite Mekatroniğin Geleceği Hakkında Düşüncelerinizi Alsak Neler Söylerdiniz?

Biz bugün Infinite’nin geleceğini şekillendirirken, bir dünya markası olabilmesi ve değer oluşturabilmesi için önceliğin buna inanmak olduğunu size söylemiştim. İlk adımı inanarak attığınızda devamı geliyor. Bu yüzden profesyonel kalifiye çalışma arkadaşları ile yolumuza emin ve kararlı bir şekilde gitmeye çalışıyoruz. Adımlarımızı temkinli fakat hızlı atmaya çalışıyoruz. Çünkü boş durmak beklemek veya düşünmek için çok vaktimizin olmadığını biliyoruz. Biz Infinite Mekatronik olarak özellikle alüminyum CNC işleme konusunda en iyi makineyi ürettiğimizi biliyoruz, en hızlı ve en kaliteli servisi verdiğimizi biliyoruz; bu sebeple bu yaptığımız ürünlerin öncelikle iç piyasada hissettirilir derecede bilgilendirme ve tanıtımlarını yapmak, aynı hızda dünya pazarlarında da Yerli ve Milli bir Türk Teknoloji markası olarak satışını yapmak istiyoruz. Bütün önceliğimiz ve kuruluş amacımız bunun üzerinedir. Hassasiyet bizim için önemli. Ondan daha önemlisi en ileri teknolojiyi kullanarak müşterilerin hızlı, kaliteli ve güvenli bir ürünü almalarını sağlayarak sorunsuz bir şekilde işlerini yapmalarını önemsiyoruz. Bu yüzden en zor projelerin bile en önemli tedarik noktasında olmak istiyoruz. Firmanın lider yöneticisi olarak tek istediğim para odaklı değil takdir odaklı bir yapının mücadelecisi olmaktır.

Firmanın Büyüme Konusundaki Durumundan Bahseder misiniz Neler Yapıyorsunuz?

Büyüme aşamasında mücadele veren tecrübeli bir firmayız. Ar-Ge yaparken ilk makineyi ürettiğimiz zaman %9-9,5 oranında başarı puanı aldı. İstediğiniz firmaya gidin ve sorun; ilk makineyi kullanamamışlardır çünkü testlerden kolay geçmez. Biz bunu başarmış bir firmayız çünkü mühendislik alt yapısıyla teknolojiyi en iyi şeklide kullanarak üretimi yaptık. Hata yapma şansımız yoktu, sermayemizi çöpe atacak durumda değildik ve en önemlisi kendimizi ispat etmek zorundaydık. CNC alt yapısını çok iyi bildiğimiz için attığımız taş direkt hedefini buldu. Bunu başaran bir firmayız.

Sektörün geleceği adına önemli makineleri gündeme alıyorsunuz. Tanıtım ve Bilgilendirmelerini Nasıl Çözüyorsunuz?

Aslına bakarsanız ürettiğimiz ürünler mühendislik yapıya sahip olduğu için ihtiyaca yönelik çalışmalar. Bugün Türkiye’nin en önemli ve en büyük alüminyum fabrikalarına ürünlerimizin satışını yaptık ve sorunsuzca çalışıyor. Bu bir referans özelliği. Bir başka önemli özellik ise üretilen makinelerin üst düzey teknolojiye sahip olması, bu da önemli talebi oluşturuyor. Bizim şu an ürettiğimiz makinelerin hızlı bir şekilde tanıtımını yapmak zorundayız. Çünkü tanıtımını yaptığımız bir ürünü doğru anlatabilirsek satışı da ona göre planlanabiliyor. Bununla ilgili Avrasya Pencere Fuarına katıldık, Solar Fuarına katıldık, tek istediğimiz alüminyum kapı ve pencere üretiminde CNC İşleme makinelerinde farkımızı ve teknolojimizi göstermekti. Diğer yandan Dünyada gelişen solar pazarı için yüksek teknoloji ürünü solar panel üretim hatlarının üretimlerini gerçekleştirdik ve ciddi anlamda satışını yapmaya devam ediyoruz Türkiye’nin en önemli fabrikalarına.

Infinite Mekatronik Bir Mühendislik Firması. Markanız ve geleceğiniz hakkında planlarınızı açıklar mısınız?

Infinite Mekatronik olarak, ilk etapta tamamladığımız Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda geliştirdiğimiz, dünya standartlarında üretilen makinelerimizi tüm coğrafyalarda kullanıcılarla buluşturmayı ve satışını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda, uluslararası platformlarda tanıtım ve pazarlama çalışmalarına yoğunlaşacağız. Infinite Mekatronik olarak, sektördeki mevcut makinelerin neredeyse tamamını mühendislerimiz tarafından detaylı bir şekilde inceleme ve alt yapılarını araştırma fırsatı yakaladık. Bu sayede, müşterilerimizin karşılaştığı sorunları ve ihtiyaçları net bir şekilde anlayabildik. Elde ettiğimiz bu bilgiler doğrultusunda, “Biz varız” diyerek sahiplendiğimiz makinelerimizi müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre geliştirmeye odaklandık. Bu geliştirmeler sırasında, CNC konusunda hiçbir geçmişi olmayan firmaları bile ürünlerimizi rahatlıkla kullanabilecek kapasiteye ulaştırabildik.

Infinite Mekatronik’in farkı, sadece yüksek kaliteli ürünler üretmek değil, aynı zamanda müşterilerimizin ihtiyaçlarını dinlemek ve bu ihtiyaçlara yönelik çözümler geliştirmektir. Bu sayede, müşterilerimizle uzun vadeli ve güvenilir ilişkiler kurmayı ve Infinite Mekatronik markasını sektörde lider bir konuma taşımayı hedefliyoruz.

Alüminyum sektörü olarak değerlendirdiğimiz zaman CNC İşleme Konusunda hangi seviyedeyiz?

Alüminyum sektörü aslında CNC konusunda henüz istenilen seviyelere tam anlamıyla gelemedi. Birçok firma bünyesine makine parkurlarını alıyor, ihtiyacı var ama kullanım teknolojileri bakımından tam anlamıyla randıman alamıyor. Bu yüzden geliştirdiğimiz ve sahaya sürmeye hazırladığımız tüm makinelerin otonom sistemine göre projelendiriyoruz. Kullanım açısından geri kalmış bu yapının değiştirilmesi gerekiyor ve geleceğe taşınmasının planlanmasının yapılmasını gündeme almaya çalışıyoruz. İnsansız çalışan, ofisten çalışabilen, bütün hataları ortadan kaldıran sistemlerin çalışmasını yapıyoruz. Türkiye’de bizim hızımızda solar panel üretim hatlarını yapabilen bir teknoloji yok. Biz ülke olarak birçok konuda geç ve geride kaldık. Bunun en büyük sebebi şu: adamlar geldi, senin yapacağın işi biliyor ve sana makine öneriyor, ülkede herhangi bir alternatif yok. Bu durumda ne yapacaksınız; “al bunu,” dediği bir teknolojiyi almak zorundasınız ve bilseniz de bilmeseniz de kullanmak zorundasınız. Çünkü ürün üretmek zorundasınız, el mahkûm, başka çareniz yok. Adamlar teknolojiyi kendileri belirliyor. Bugün ülkede çok güzel kendini yetiştiren firmalar var, içlerinde profesyonel duruma gelmiş birçok personel çalışıyor. Bu firmaların herhangi bir sıkıntı veya sorun yaşamayacakları hassas hızlı makinelerin üretilmesi gerekiyor. En önemlisi verimlilik esasına dayalı olarak servisin hızlı olması gerekiyor. Biz bu işe girerken sermaye ile girmedik. Bir finansman yoktu. Firma olarak çok küçük bir yerden başladık fakat bugün Allah’a çok şükür çok önemli yerlere geldik ve markamıza yapmış olduğumuz yatırımlar devam ettiği sürece stratejik olarak büyümeye devam edeceğiz.

Ben kendimi çok eleştiren bir insanım. Sürekli kendimi geliştirmek ve araştırma yapmak, inceleme yapmak zorunda hissediyorum. Bir mühendis olarak bunları bir görev duygusuyla yapıyorum. Ürettiğimiz makinelerde de aynı şekilde her konuda araştırıyorum, neler iyi yerlere getirir, neler sorun çıkarmaz, neler firmaların hızını artırır, nelerde sorun yaşamaları engellenir, bunun çalışmalarını yapıyorum burada. İnatla bu makineleri dünyada en iyi yere getirmeye çalışacağız, tüm ekibimizle birlikte tabii ki.

Üreteceğiz, göreceksiniz, çok farklı noktalara getireceğiz CNC İşleme Makinelerini.

Servis ile başladığınız yolculuğunuzda muhtemelen makinelerin hata ve sıkıntılarını da yakından görmüş oldunuz. Bütün olumsuzlukları yakından takip edip sürecin içerisinde çözüm sağlayan bir yapıyı temsil ettiniz. Şimdi Infinite Mekatronik olarak kendi makinelerinizi üretmeye başladınız. Mühendislik servisi ve üretim sürecini biraz açabilir misiniz?

Rahmetli babamın bir hikâyesi vardır. Çok yetenekli ve çok çalışkan bir insandı. Bize bıraktığı en büyük mirası çalışkanlık ruhuydu. Bizler de çok yetenekli ve çalışkan insanlarız. Bunu söz olarak ifade ettiğimizde belki biraz farklı algılanabilir ama gerçekten işimize değer vererek en iyisini en kalitelisini ve en hızlısını yapmaya çalışıyoruz. Bugün bilinen dünya markaları olmuş CNC İşleme Makinelerinin çok üstünde denenmiş, test edilmiş, çalışmaları başarıyla alkışlanmış ürünlerimiz sektörün içerisinde çalışıyor sorunsuz olarak. Yerli ve Milli bir iradenin ve yapının ürünü olan bu makineler bugün sorunsuz bir şekilde sahadaki büyük oyuncuların yanında ben de varım diyerek boy gösterebiliyorsa bunun adına başarı değil de ne denebilir ki. Babamın en önemli sözü şuydu “Ben yapılabilen işten asla korkmam,”  derdi. Bir işi biri yapmışsa onun en iyisi yapılabilir. Bu mantıkla hiçbir şekilde korkmadan bu işi yapıyorum. Başarılı olan şirketlere baktığımız zaman daha iyi görürüz: örneğin Nokia vardı, nerede şu an? 2004 yılında Apple çıktı marka olarak, o zaman bir sürü marka vardı, bugün Apple niye dünya devi oldu? Önemli olan inanmak, ikincisi onların göremediğini görmektir.

Güzel bir cümle kullandınız: “Onların Görmediğini Görmek.” Bu cümleyi biraz açar mısınız?

CNC’de ben şunu gördüm; aslında yabancı markalar ürün verdiği zaman sizin üretim sürecinizi de belirlemiş oluyor. Yani bir kalıbın içerisine sığarak bir şeyleri yapmak zorundasınız. “Ben sana bu makineyi verdim, bunun özellikleri teknik anlamda bu kadar, sen bununla daha fazla şey yapamazsın,” denildiğini gördüm. Kendi şartlarını belirliyor, seni bir kabuğun içerisinde tutuyor. Yani en ufak bir değişiklik ya da eksiklik yeni makine veya çok ciddi bir yatırım sürecini gösteriyor. Şu an işleme olarak X firmaların f 800 ile yaptığı hızı biz f 1400’lerde daha hızlı yapıyor ve daha kolay işlenebilir halini yapıyoruz makinelerimizle. Bir CNC yapmak göründüğü kadar çok zor bir şey değil, bu sadece bir basamak. Alüminyum fabrikası görebildiniz mi otonom çalışan? Ama otomotivde görmüşsünüzdür. Bizim en büyük hedefimiz Alüminyum İmalatı yapan kuruluşları otonom sistemlerle çalışan bir teknoloji merkezine çevirmektir ve bunu başaracağız. Bu sektöre hak ettiği değere kavuşturacağız. Bu sektördeki bu büyük eksikliği gördük ve o yüzden Ar-Ge çalışmalarına çok önemli yatırımlar yaptık. Biz iki yıl önce bir çalışanımızın çocuğu oldu, ona makinemizin ismini verdik: AYBARS 6000 dedik. Amaç neydi küçük parçaları kesmek. Size ne veriliyor: bir makine. Bu makineyi alacaksın, bu şekilde işleyecek, başka bir şey yok. İşlem standart. Bunu kaldırdık. Her işi yapabilen bir sisteme sahip gelişmiş bir makine yaptık. 1.000 adet günlük üretimden 15.000 adet üretim yapabilen makineyi ürettik. Tek operatörle bunu başardık. Alüminyum sektörü tam anlamıyla teknolojik ürünlerle tanışmadı. Ne var 3 eksen, 4 eksen, 5 eksen makineleri herkes biliyor ya da tek kafa ve çift kafa kesim makinelerini biliyoruz. Manuel olarak, elle yaparsan 1 birim yaparsın 10 birim yapacaksan başka makine alacaksın. Bunu görmezden gelirsek yanlış yaparız. Windows 7 programlı makine mi olur? Eski bir program bu, tedavülden kalkmış artık. Şaka yapmıyorum, üzerinde Windows 2000 olan makineler gördüm. 2018 yılında sıfır alınan makinede 2000 yılına ait programla makine veriliyor. Sektör firmaları sizce bunu mu hak ediyor? Kısacası adamların gösterdiği teknoloji kadar yol alabilirsiniz.

Bir makine firması olarak yaşadığınız sıkıntılardan bahseder misiniz?

Aslında en büyük maliyetimiz 10 kişilik bir işi 25 kişi yapıyoruz. En büyük sermayemiz şu an satışını yaptığımız makinelerimiz. Bütün alt yapı yatırımlarımızı, istihdamımızı Ar-Ge yatırımlarını üreterek, satış yaparak sağlıyoruz. En kaliteli, en hızlı, en güvenilir makineyi en üst düzey teknoloji ile hatasız üretmek zorundasınız, piyasadaki firmalarla rekabet etmek zorundasınız ve servisiniz en iyi olmalı, hatasız çalışmalısınız. Çünkü yolunuz zor ama bu uzun yolculuğa çıkarken ekip arkadaşlarımızla aynı hedef doğrultusunda kusursuz, koşulsuz müşteri memnuniyeti ve mükemmel ürünleri üreteceğiz diyerek kararlaştık. O yüzden yerli ve milli üretim ürünü olan Infinite makinelerinin görülmesi, bilinmesi ve hassasiyetinin tespit edilmesi ve farkının anlaşılması gerekiyor. En büyük sıkıntımız teknoloji rekabeti asla değil, servis değil ya da hassasiyeti, hızı değil; ekip arkadaşlarımızın, beyaz yakalıların ve mühendislerimizin sayısını arttırmak adına maliyetlerimizin seviyesi yukarı çıkıyor, geride kalmamıza sebep olabiliyor.

Bizim tek derdimiz firmalarımızı dünya pazarlarında daha rekabetçi hale getirmektir; biz bunu istiyoruz. Bu yüzden firmaların acilen otonom sisteme geçmesi gerekiyor. Bunu başaran, bu önemli yatırımları bünyelerine katan firmalar daha rekabetçi ve daha verimli çalışan bir konuma gelecekler. Biz bunu başarmak zorundayız. Hem ileri teknoloji olarak hem de hassasiyet olarak bunu başarabiliriz. O yüzden Infinite Mekatronik’in yapacağı iş çok, hedefi yüksek.

Bugün Alüminyum firmalarının en büyük talebi yüksek hızlar ve hassasiyet oluyor CNC işleme makineleri için. Sizin bu konuda üretici olarak düşünceniz nedir?

Maksimum hızın bir önemi yok. Burada önemli olan kalkış duruş hareketinde makinenizin ne kadar iyi olduğu; sizin hızınızı aslında o belirliyor. Araba gibi düşünün, 3 saniyede 100 KM hıza ulaştığını düşünün, başka bir düşük motorlu araba aynı şekilde 100 KM hıza ulaşabiliyor. Bugün alınan bir makine 7 metre profili işlediği zaman bakıyorsunuz santim santim işlemeye başlıyor. Bir uca gidip bütün hızıyla işleyip başa gelip orada işlem yapmıyor, kademe kademe yapıyor. En önemli konu hassasiyettir. Önemli olan bir prosesten başka bir prosese geçiş hızıdır. Buna odaklanıyoruz. Hassaslık konusunda biz iddialıyız. -+%5 hassasiyette çalışabiliyor makinelerimiz. Biz konfigüre ederken hem demir aksamını hem titreme konusunu tamamen mühendislik hesabına göre yapıyoruz. Kullandığımız, demir, kaynak tamamen mühendislik üzerine yapıyoruz. Şasi yapıyoruz sonra analizini yapıyoruz. Bugün Şasinin doğruluğunu kanıtlayan bir lazer ölçüm cihazı yatırımı yapıyoruz. Bütün önlemleri almaya çalışıyoruz mühendislik firması olarak. Bunun sebebi dünya pazarlarına gönül rahatlığı makinelerimizin ihracatını yapıp güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamaktır.

Yerli ve Milli bir makine üreticisi sloganıyla yola çıkan firmanızı öncelikle Alüminyum Yapı Dergisi olarak tebrik etmek isterim. Almanya’ya bugün ofis kuruyorsunuz. Yüksek standartlarda ürettiğiniz makinelerin dünya firmaları ile rekabet edebilmesi için bunu yaptığınızı düşünüyorum. Kısa zamanda böyle bir başarı hikâyesini yazmayı hedeflerken beklentileriniz nelerdir?

Mühendisliği ve matematik kurallarını iyi biliyorsanız bu, makine konusunda iyi bir yerlere gelmeniz için yeterli. Burada aslında sadece ürüne değil kendinize olan güveniniz, ekibinize olan güveniniz ve alt yapınıza olan güveniniz de çok önemli. Türkiye alüminyum konusunda son dönemlerde özellikle profil işleme, uygulama ve ürün üretme konusunda çok ciddi seviyelere geldi ve gelmeye de devam edecek. Şartlar ve standartlar ve azim ile çalışma bunun en önemli alt yapısını kuran kavramlar. Biz çalışkan cesur ve yatırımlar yapabilen bir milletiz. Ben şimdi bugün “ya zaten dışarıdan bu makineler geliyor, zaten firmaların işi görülüyor,” dediğim zaman ve eğer bu işi bilen, matematik hesabını doğru yapan bir mühendis kimliğim olmasa da “iyi bana göre,” der ve geçerim. Ancak benim mücadelemin zaten bunun üzerine kurulu olması gerekiyor; kendi firmalarımızın bağımsız ve hiç kimseye muhtaç olmadan özgürce üretimlerini yapmalarını sağlamak zorundayız. Bu yüzden ben eğitimimi bu yönde aldım, araştırmalarımı buna göre yaptım. Bir boşluğu doldurmak adına değil sadece, ülke firması olarak en zor şartlarda en üst düzeyde rekabet edebilmek adına bu yolu tercih ettim. Özellikle hangi sektörde hangi ürünü üretirseniz üretin, en iyisini, en kalitelisini ve en güvenlisini ürettiğiniz vakit zaten talebiniz de ona göre artışa geçiyor. Verimlilik esasına dayalı bütün çalışmaların başarı hikâyeleri sürekli yazılır. Siz de bir araba alacak olsanız, bulunduğunuz şehirde servisi var mı yok mu diye bakarsınız. Bizim Almanya’ya açmaya hazırlandığımız satış ofisimizin üzerinden satışı yapılan tüm makineler 20 yıl öncesine ait teknoloji ürünü değil, günümüz şartlarında en ileri teknoloji ile üretilen makineler. O yüzden makinenin tüm çalışma prensiplerini, tüm yaşayacağı hassasiyetleri yakın takibimizde, veri tabanımızdan takip edilebiliyor. Bu yüzden otonom sistemleri ile yüksek teknolojiye sahip makinelerimizi firmalara kurmak istiyoruz. Bu da servis olayını en ufak sıkıntıda çözmek adına yapılacaktır. Biz makinelerimizle ilgili her şeyi görebiliyor ve %90 oranında çözebiliyoruz. Güven anlamında %10’luk dilimdeki sıkıntıları da yerinde çözmek adına bu yatırımı yapmaya çalışıyoruz. Bugün Türkiye’den gidiyorum diyerek Avrupa’nın bir ülkesine anında geçiş yapmak kolay olmuyor. Bu da sizden makine talep eden kişi için kararı verirken zorlanmasına sebep olabilir. Bunu aşmak adına zaten bu yatırımı yapmak zorunda olduğumuza inanıyoruz. Alüminyum konusunda ciddi başarılara imza atmış bir ülkede Türk markası olarak bulunmak ve bir yere sahip olarak tüm Avrupa ülkelerine hizmet vermek Infinite Mekatronik firmasını farklı kulvara çekeceğine inanıyorum. Biz dünya markası olmak için yola çıkmış bir firmayız. Son kullanıcıya bir takım bayiler oluşturarak satışı onların üzerinden gerçekleştirmek istiyoruz. Çünkü bayiler yeri geldiği zaman son kullanıcı ile yapacakları anket çalışmalarında memnuniyet / memnuniyetsizlik konusunda analiz yapması istenecek. Bu da bizlerin eksiklerini tamamlamada düzeltmede yardımcı olacağını düşünmekteyiz. Son kullanıcıya makine satmak istemiyoruz.

Firmaların marka alışkanlıklarını değiştirmek ve yerli bir ürüne geçişini sağlamak çok zor bir konsept/kavram değil mi sizce?

Zor diye bir şey yok bence, sadece inanmak ve inandığın işin üzerinde mücadele etmenle alakalı bir durum. Türkiye’de bu işi yapmaya çalışan birçok firma oldu ve tarihin karanlık sayfalarında yok olup gittiler. Bunun en büyük sebebi olaya mühendislik olarak bakmamalarıdır. “Bir tane ürün yapayım sonrasında aynı üründen seri üretime geçeyim doğrusu bu,” dediler. Ama bazı firmalar da kendilerini her konuda geliştirip bir yerlere taşımaya çalıştılar, kendilerini kulvarlarında önemli yerlere getirmeyi başardılar. Ben bunu biraz istekle ve çalışma azmiyle alakalı bir durum olarak görüyorum. Sen makinenin en iyisini yap, en kalitelisini yap, teknolojide en üst düzeyde yap, en hızlısını yap, en hassasiyetlisini yap ve servis gücün en iyi şekilde olsun; müşteri memnuniyeti başka türlü nasıl kazanılır ki. Alışkanlıklar değişir yeter ki daha iyisi gelsin.

Benim hayatta öğrendiğim önemli bir söz de şudur: ‘Hayalleriniz ulaşamayacağınız kadar yukarıda olacak ki, her zaman çıkmak için ve mücadele etmeniz için bir sebebiniz olsun.’  Bizim burada çok önemli bir firmanın yöneticisi idol olarak kabul ettiğim Cemal Amca diye bir büyüğümüz vardı, rahmetli oldu kendisi 80 yaşında, son gününe kadar fabrikaya geldi. Ben de nasip olursa öyle olmak istiyorum. Eskiden insanları 40-45  yaşında emekli ettiler. En büyük tecrübeyi kazandığı 20-25 yıllık yaşam süresinde gerçek manada verimliliğe faydalı olacağı zaman insanları aldınız, poşete koydunuz, bilgisi, tecrübesi ve birikimiyle ağzını bağladınız, rafa kaldırdınız. Bugün niye mesleklerde kimse personel bulamıyor ve yetişmiş elemanlar artık yok seviyelerinde? 45’ten sonra aslında verimlilik başlıyor baktığınız zaman. Bugün Arslan Alüminyum A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı Sayın Mehmet ARSLAN ile görüşmek nasip olmuştu. Ben o yaşta onun kadar bilgili, işini seven çalışmaya âşık bir yönetici çok görmedim. Bütün fikirleri düşünceleri insana güç veriyor, yol gösteriyor. Böyle bir bilgi hazinesisiniz ve tecrübelisiniz. Düşünsenize böyle birikimli bir insanın alüminyum sektöründe yıllardır yorulmadan mücadele verdiğini. Ben böyle insanları örnek alarak bir yerlere gelebileceğimizi düşünüyorum. Alüminyum firmalarının da onu takip etmelerini, yolundan gitmelerini isterim, başarılı olabilmeleri, zor ve güçlüklerin içerisine düşmemeleri için. Ben de Yunus YILMAZ olarak üzerinde uğraşıp biriktirdiğim bilgi ve tecrübeyi benden sonraki nesle doğru bir şekilde aktarmak isterim.

Özel bir soru sormak istiyorum size sayın Yunus YILMAZ. Neleri seversiniz neleri sevmezsiniz?

Çalışmayı, öğrenmeyi, okumayı, araştırmayı, geliştirmeyi, başarmayı, mücadeleyi, ülkeme faydalı bir birey olmayı Severim.  İyi bir Allah kulu olmayı isterim.  İçkim, kumarım hiçbir kötü alışkanlığım olmadan saygıyla yaşamayı ve yaşamak için mücadele etmeyi severim. Asitli hiçbir şeyi içmem, %100 olmayan meyve suyunu bile içmem. Karpuz, peynir, zeytin, ekmek çay olsun başka bir şey aramam sormam dahi. O yüzden aza kanaat ederek büyük işleri başarmak isteyişimin asıl sebebi bu. Ülkeme milletime faydalı doğru dürüst yerli ve milli bir makine üreticisi olarak mücadele edebilirsem ekip arkadaşlarımla ne mutlu bizlere. Babam sabah evden çıkar, gecelere kadar inşaatlarda çalışırdı. Bizlerin en iyi şekilde okumamız, ülkemize faydalı olabilmemiz için mücadele etti. Mühendislik konusunda o yüzden çok iyi olduğumu söyleyebilirim, yapamayacağımız hiçbir şey yok, korkacak da bir şey yok. Mutlaka başarırız, bunu bilerek bu yola çıktık zaten. Belki bir gün içerisinde başaramayız ama 3 gün içerisinde çırağı 5 gün içerisinde kalfası 10 içinde ustası oluruz yapacağımız işin. Biz kendimize güveniyoruz mücadele yeteneğimize güveniyoruz. Kaybetme korkumuz yok bizim. Ben evime bisikletle gidip gelen insanım, arabam olduğu halde. Olmasa da çok aramam zaten. Sabah 6’da geliyorum işimin başına.

Lider aslında yaptığı hareket ve davranışlarla firma çalışanlarına da örnek oluyor baktığınız zaman. Yunus YILMAZ’ın istediği nelerdir peki?

Bize büyük üreticilerin güvenmelerine ihtiyacımız var. Evet yanlış yapabiliriz, hata yapabiliriz. Ama burada yanlış var hata var deyip düzeltmemize yardımcı olmalarını isterim. Tecrübe ve bilgileri ile bizim gelişmemizi sağlamalarını isterim. Artık “Yerli ise yaramaz, Avrupa ise bu 10 numara,” cümlelerini kullanmamaları isterim. Ben bir şeyi örnek alarak bir çalışma yapmadım hiçbir zaman. İhtiyacın ne olduğunu görerek bir modelleme çalışması yaptım. Solar Panel Hattını kendim projelendirip üretimini yapıp satmayı başardım. Kimseden bir şey görüp öğrenmedim; ne isteniyor sordum, araştırdım, geliştirdim, üretim bandına aldım ve çalıştırdım. Bana göre her yaşta insanın kesinlikle bir kenara oturup hayal kurmak adına zaman ayırması lazım. Her şey bana göre hayalle başlar. İnsan olarak biz hayal kurmayı ve hedef belirlemeye en önemlisi fikir tartışmasını beceremiyoruz. Biz neler yaptık burada fikir tartışmasıyla; AYBARS 6000 ürününü geliştirip yaptık, kimsede yok, solar panel hattını geliştirdik yaptık kimsede yok, 5 eksen CNC makine geliştirmişiz, yapmışız, üretmişiz, kimsede yok aynı özelliklerde. Yani bunlar ekibinizin ve inancın gücüyle yapılmış çalışmalardır.  Bunlar bizim vizyonumuzu ve gideceğimiz yönü göstermez mi? Hedeflerimizi belirlemez mi? Alüminyum Metalinin Geleceği Mühendislik İşlemlerinin Artmasıyla Gelişecek.

Alüminyum Sektörünün Geleceğini Nasıl Görüyorsunuz?

Alüminyum sektörünün geleceğini çok parlak görüyorum, şayet alternatif bir malzeme çıkmazsa. Alüminyumun hafif ve sağlam olması her sektörde kullanılmasını sağlıyor, geri dönüştürülebilme özelliği sayesinde daha fazla önem kazanıyor. Biz mühendis kafasında olduğumuz için yaptığımız iş makine olunca ister istemez alüminyumu daha nasıl hassas ve güvenli sorunsuz şekilde işlenir, onun üzerine araştırmalarımızı yapıyoruz. Alüminyum metalinin kullanımı ne kadar artarsa ülkenin geleceği de o kadar zenginleşiyor baktığınız zaman. Kişi başına kullanım konusu çok önemli iyi değerlendirilmeli bence.

Solar konusunda çok ciddi yatırımlar gündeme geldi fakat bir anda yaşanan olumsuz gelişmeler sebebi ile geriye düşmeye başladı. Siz solar sektörünün geleceği için makine üretimleri yaptınız ve yatırımlar yapmaya devam ediyorsunuz. Sizce solar pazarında süreç hangi yöne doğru ilerler?

Biz makinemizi üretirken solar konusunda ciddi büyüme olacağını düşünüyordum. Bu yüzden gelen talepleri hızlı bir şekilde sonuçlandırmak adına ve makine konusunda dışa bağımlılığı düşürmek adına yatırımını yaptık. Endişelendiğimiz konu yüzlerce firma bu konuda yatırım yaptı ve beklemeye başladı. Bir şekilde sektörün büyüyüp güçlenmesi ve geleceğe taşınmasında biz önemli bir oyuncu olabiliriz fakat önemli olan imalatçıların önünün açılması ve desteklenmesidir. Entegre ve otonom tesislerine ihtiyaç var. Hücreyi kendimiz üretirsek, alüminyumu kendimiz üretirsek her ülkeyle baş edebilirsiniz. Enerji maliyetlerinizi düşürmeniz gerekiyor, en büyük maliyetler arasında bu var. Çin’le aramızda üretimde ciddi farklar oluşmuş vaziyette, makas çok açık, bu yüzden en ufak bir olumsuzluk onlara yarıyor. Sadece bir fabrika bugün solar sektörüne çalışırsa çok büyük sıkıntı yaşayacaktır. Bugün güneş paneli firmaları sıkıntıya düşmemek adına kendi tesislerini kurmaya başlayacaklar profil üretimi olarak. Alüminyum ekstrüzyon profil üreten firmaların solar profilleri sadece bir ürün olmalı ürettikleri. Tüm düşünceleri soların geleceği olmamalı zaten. Bunun olması için yatırım yaparak solar panel üretim hatlarını kurup işletebilirler. Bu onlara daha büyük kazanç sağlayacaktır.

Lider bir yönetici olarak yaptığınız işi ve verdiğiniz hizmeti çok anlamlı ve kavrayabileceğimiz şekilde görüşlerinizi bize ilettiniz. Son olarak bize okurlarımıza bir mesajınız olacak mı?

Alüminyum firmalarının mühendislere önem vermesi lazım. Belli başlı firmaları görüyoruz mühendislik ürünleri ile çok iyi yerlere gelmeye çalışan, bu sayının artmasını istiyoruz ve ülkeye katmadeğer kazandırılmasını istiyoruz. Çünkü ne kadar hassas ne kadar özel ne kadar katmadeğerli ürünler gündeme gelirse bizler de o ürünleri üretilmesi için makineler üreterek gündeme gelir. Üreticilerin sattığı üründe elde ettiği rakamı yine tesislerine yatırmasını isterim. Mutlaka ürün geliştirmeleri kendilerine ait markaları olması gerekiyor. Ar-Ge ve insana yatırım yaparken, bütçeler zorlanırken özel taleplere neden ülkenin parası aktarılsın ki. Niye tam deneyimli profesyonel okulu yok bu işin? Bu anlamsız değil mi? Geleceğin metalinden bahsediyoruz. 5 milyar dolara ulaşmış bir hacim, yüzlerce büyük firma ama okulu yok. Profesyonelce kendini ispat etmiş bir okul neden olmasın ki! Benim en büyük hayalim bir okul yapabilmek. Makine konusunda gençlerin özendirilmesi, öğretilmesi gerekiyor. Mühendisler ders verse çok mu zor? Parlak gençlerimiz var, bir çok aynı mesleği yapan fabrikamız var, birleşip bir okul yapalım, eğitim yapalım ortak düşünce ürünü bir şeyler yapıp ülkeyi geliştirip büyütelim. Bunları konuşalım. 26 yıldır bu sektörün içerisinde bir dergisiniz, rakibiniz yok, ilk kurulmuşsunuz, bizlerin önünü açarsanız bizim de işlerimizi daha ileriye taşımak adına mücadele yeteneğimiz güçlenir.

Başarılarınızın Devamını Diliyoruz.