Anasayfa Ürün Haber Teknoloji Vitrindekiler Röportajlar Projeler Makale ve Raporlar Etkinlikler Duayenler Firma Rehberi Fuarlar Ürün Pazarı
Kullanıcı Adı
Şifre

   Yeni Üye | Şifremi Unuttum
Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023 Araştırmasının Sonuçları Açıklandı…
 
Alüminyum Ekstrüzyon Profil Üretiminin Yükselen Değeri Yatırım Devi Bor Alüminyum A.Ş. ...
 
Yorglass, TİM’in İhracatın Şampiyonları listesinde bu sene 389’uncu sıraya yükseldi.
 
Fabal Alüminyum, Şartlar Ne Olursa Olsun, Yıldızının Parladığı Zamanların Kahramanı
 
Solar Enerjinin Türkiye’deki Kurumsal Güçlü İsmi Lazer Alüminyum, Yeni Modern Üretim Tesisini Devrey
 
ASAŞ, Yeşil Dönüşüm Ödülleri’nde Jüri Özel Ödülü’ne Layık Görüldü
 
İklimlendirme ve inşaat sektörü sürdürülebilir şehirlerin mimarı olacak
 
İstanbul Sanayi Odası, “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması-2023” Sonuçlarını Açıkladı
 
http://www.caliskanaluminyum.com

https://www.carramimari.com/

https://www.kaban.com.tr/

https://birmilyonnokta.com/amp/firmalar/plaser-insaat

http://www.sienka.com.tr/

https://eminaluminyum.com.tr/

http://www.selsil.com

Toplam Ziyaret : 21958508
   Roportaj ALUMTURK Alüminyum Profil Sistemleri / Kurucu Ortak  Serdar AKIN ÜNLÜ ET: 07-06-2023 Yazdır   Tavsiye Et
Dünyada yarın ne olacağını kestiremiyorsunuz, hedefleriniz ileriye yönelik olmalı ve ona göre yatırı
 

Dünyada yarın ne olacağını kestiremiyorsunuz, hedefleriniz ileriye yönelik olmalı ve ona göre yatırım yapmak zorundasınız.



Serdar Bey, öncelikle gündemden bahseder misiniz?


Gündemin konusu maalesef yaşanan üzücü deprem felaketi, boyutları okadar büyük ki bütün dünyaya gece yarısı yardım çağrısı yapıldı. Önceki depremlerde Gölcük, Yalova veya Elazığ depremi diye adlandırırken buna isim bile verilemedi asrın felaketi olarak adlandırılıyor. Yaşanan çok büyük can kayıpları var felaketin en üzücü yanı bu tabiki, hem halkımıza hem devletimize ve tabi başta bu depremi yaşayan depremzedelere olan maddi kayıplar da felaketin bıraktığı en önemli yaradır.  Özellikle depremin olduğu yerde bulunan işletmelerin çok büyük kaybı olduğuna inanıyorum.  Gerek personel anlamında, gerekse firmaların işletmeye halen aynı yerlerinde devam edip etmeme konusu, yıkılan fabikaların aynı yerde tekrar yapılanmaya gidecek mi, insanların doğup büyüdüğü yerlerini terk edeceklermi,  ki bunu biz en yakın il olarak Mersin’de yaşadık şuan  kiralık ev sayısı bir elin parmaklarını geçmez ve sadece deprem bölgesi değil İstanbul dan dahi gelenler var. Dediğim gibi deprem 11 ilde oldu ama tüm Türkiye’yi etkiledi. Bunun yanında bizim Alüminyum sektörümüze etkileri ne olur derseniz, hızlı bir yapılanma başladı herkes takip ediyor, temeller atılıyor, bu pazarda %8 ila %10 arasında bir pay alabilir ama keşke yaşanmasaydı da bu payda yer almasaydık.


Diğer konumuz pandemi döneminde Türkiye’nin birçok sektörde olduğu gibi Alüminyum sektöründe de şaha kaldırması, artan talepler yüksek karla satışların olmasına sebep oldu, bu da mevcut firmaların iştahını kabarttı doğal olarak talebi karşılamak için kapasite arttırımlarına gidildi. Fakat başlayan Rusya-Ukrayna savaşı ile tekrar tüm dünya genelinde daralmalar yaşandı halen devam ediyor. Alüminyum fiyatları düşüşe geçti, kapasitelerini arttıran firmalar mevcut sabit giderlerini korumak için karlarında kısmak zorunda kaldılar.  Avrupa’da enerji maaliyetlerini artması bize ilerki dönemlerde avantaj olarak geri dönecektir fakat bunun için biraz daha zaman var. Bu arada yine pandemi döneminde artan navlun fiyatları ve Çin Halk Cumhuriyeti’ne olan antipati yavaş yavaş eriyor. Navlun fiyatları dibe vurdu ve tekrar sahnedeler diyebiliriz. Buradaki en önemli avantajımız konumumuz, hızlı teslimat, kolay ulaşım, kalite ve alışkanlıklar mevcut olan müşterilerimizin  %80 ile %90 arasında korunacağını düşünüyorum.Malzemeyi hızlı tedarik noktasında çok iyiyiz, 15 günlük teslim süreçlerine Çin minimum 60  gün içerisinde cevap verebiliyor, büyük avantaj bizim için. Tabi yeni makineler geliyor firmaların verdiği ekstrüzyon hatları yolda bu da yurt içi rekabeti arttıracağından dolayı fiyatlarda yükselme yaşanacağını düşünmüyorum aksine düşüş olabilir.


Son konumuz önümüzdeki seçimler, maalesef ülkemizde seçimlerin gidişatına göre yatırım yapanlar var onlara hak veriyorum fakat bu aslında ülke için üzücü, seçimler veya gelecek partiler sanayicinin yatırımını etkilememeli, endişe duymamalılar zira bir ülkeyi ayakta tutan, büyük fayda sağlayan en önemli sektör üretim, sanayici kendini işine vermesi gerektiği yerde seçimleri takip ediyor onlara hak veriyorum tabiki, inşallah bu da ilerde değişir.


Pandemi ve Savaş süreci enerji maliyetlerinin yükselmesini tetikledi. Sonrasında ciddi anlamda yatırımlar yapılmaya başlandı fabrikalarımızda. Hem yeni tesisler yapıldı hem de mevcut tesislerin kapasiteleri arttırıldı. Firmalar bunu uzun vadede bir dönem olacağını düşündüğü için mi bu yatırımların fitilini ateşledi?


İnsanlar hep böyle gidecek diyerek bu yatırımları yaptı. Biz kalıp yatırımları yaparken onlar büyük ekstrüzyon ve dökümhane yatırımları yaptı. Büyüme başladığı zaman ya da hissettiğiniz zaman bütün yatırımlarınızı bütün gücünüzle oraya yaparsanız, yarın en ufak ters rüzgârda yaptığınız yatırımlar size büyük sıkıntılar çıkarabilir ki, şu andaki durum tamamen bu boyuta doğru gidiyor. Özellikle kredi veya vadeli olarak girerseniz bu yükselişe, firmaya daha da zarar verirsiniz. 


Biz bu büyüme trendinde, eleman alımı ve yurt dışında şubeleşme ile karşılık verdik. Bunlar olması gereken yatırımdı fakat fabrika bu şekilde yapmıyor direktmakine alıyor, dökümhane alıyor, eleman alıyor ve yüksek kalıp maliyetlerine giriyorlar ve hammadde alımına gidiyorlar.Dünyada ne olacağını kestiremiyorsunuz,bugün yaşananlar gibi, LME+2000 lere ürün satarken aynı ürünü LME+1400 lere düştünüz ki dolar okadar yükselmediği gibi asgari ücret ve buna bağlı diğer giderlerin de artmasına rağmen siz indirime gittiniz. Maalesef her an yeni bir olay olabilir diye yaşamaya alıştık ve buna göre hareket ediyoruz.



Birçok fabrikanın açılması sizler gibi alıcı firmaların da alımlarında daha avantajlı konuma ulaşmıyor musunuz?


Dışarıdan baktığınız zaman bir avantaj gibi görünse de bu ciddi bir dezavantajdır. Çünkü biz rekabetimizi kalite yönünde ve hız yönünde almak zorundayız. Sadece ürünü satmak kısa vadede bizlere bir şey kazandırmıyor. Biz şu an Türkiye’deki önemli alüminyum alım merkezleri ile ticaret yapmak istiyoruz ve bunu aynı şekilde yurt dışı pazarlarda yapmalıyız. Çünkü bu firmanın kuruluş amacı çözüm ortağı olmaktır. Aşırı rekabet kaliteyi düşürür, standart konuşulmaz böyle bir ortamda düzgün ve seviyeli ticaret yapamazsınız. Bu sefer ürüne yansır ve sizin yıllardır birikimini yapmaya çalıştığınız kalite düşüncenizi de aşağı düşürür. Çünkü fiyatlar üst üste geldiği zaman bizim endişelerimiz de artıyor;“Acaba üründe mi sıkıntı var yoksa firmada mı?” diye soruyoruz. Haliyle istikrar her şeyden daha önemli bir süreç bizler için. 


Fabrikalar da satış yapıyor sizler de satış yapıyorsunuz. Fabrika kendi ürününü satıyor siz fabrikadan alıp satış yapıyorsunuz. Burada avantaj hangi tarafta daha fazla hissediliyor?


Son 10 yılımızda biz de üretim sektöründeydik. Hem ABD hem Ankara’da. Birçok avantajınız vardı. Bunlardan biri fabrikanız var, makineleriniz var, hammaddeniz var yani bir yapının içerisindesiniz o yüzden müşteri size güveniyor. Fabrika ortada, o yüzden 1.500 dolarlık bir ürüne 2.000 dolar da deseniz güvenerek sizden malzemeyi alıyor. Diğer türlü bence dezavantajları var,stresi çok büyük, bütün yük onların üzerinde. Biz arada ne yapıyoruz; malzemenin kalitesini soruyoruz,hepsini kontrol etme şansımız yok. Biz aracı gibiyiz, bizim avantajımız daha fazla görünüyor. Çünkü yatırım maliyetiniz yok her şeyden önce. Bizim personel, ziyaret ve reklam maliyetlerimiz olabilir. Bunlar en büyük masraf kalemlerimiz. Bunu onlar da yapıyor zaten fakat dünyada o kadar çok müşteri var ki herkese inanın önemli paylar düşüyor çalıştıktan sonra. Çünkü biz bir şekilde fabrikaların gidemediği yerlere giderek onlara ciddi anlamda kazanç sağlıyoruz. Baktığınız zaman her şey birbirine bağlı. Çünkü 10 kişi de alsanız 100 kişi de alsanız dünyaya yetemezsiniz. Biz onların personeli gibi çalışıyoruz. Burada bizlere rakamsal olarak uygun fiyat verdikleri zaman biz de onların birer personeli gibi çalışıyoruz zaten fakat olayın stres yükünü ve yatırım yükünü fabrikalar karşıladıkları için onların işinin daha zor olduğunu biliyoruz. Bugün gelinen durumda firmalar yarı üretim kapasitesini kapatmış. Bu kapasite düşüşleri ister istemez içerideki harcamaları düşürme yoluna gitmek zorunda bırakıyor. 


Fabrikalar aslında kendi ürettiklerini kendileri satma dönemine geçti. Bayilik neredeyse yok seviyelere gelmiş durumda. Öncesinde aracı firmalar veya kuruluşlar neredeyse buişlerden elini ayağını çekmiş vaziyete döndü. Oysa üretici firmalar ürünün kalitesi ve üretim miktarlarının artmasına yoğunlaşsa, bu işin satış ve pazarlama konusunda uzman kuruluşlarla dünya pazarlarına yaysa daha mantıklı bir davranış olmaz mı?


Bizim için bir risk bu durum. Bizler bir ofisiz sonuçta. Biz bütün dünyada alüminyum metali ile uğraşan firmaların tespitini yapıp onlarla bir ticari platform oluşturmaya çalışıyoruz. Onlar fabrika tabii ki.Güvenilir yanları daha fazla oluyor üretim yaptıkları için fakat burada üretilen ürünün doğru ve katma değerli satışını yapma konusunda bizlere ihtiyaçları olmak zorunda. Çünkü bugün Türkiye’de fabrika sayısı her geçen gün artıyor.Biraz önce bahsettiğim gibi bizler için avantaj görünse de bu alımlarda bizlerin tercihi üretilen alüminyumu en kaliteli ve en doğru fiyatta satabilmektir.  Bu sefer bizler de aradaki makası kapatabilmek için uygun olan fiyata gitmek zorunda kalıyoruz. Kalite kontrol ve sürdürebilirlik konusunda sıkıntılı olduğumuzu görüyoruz. Bugün depremde yaşanan gerçek gibi. Bugün yurt dışından bahsedeyim size. Yurt dışında firma ürün alacağı zaman size ISO belgeniz CE belgeniz var mı dediği zaman siz var diyorsunuz ve şunu çok iyi biliyorsunuz ki o sadece duvarda çerçeveletilmiş bir kâğıt, ama o var deyince kendi ülkesindeki kendi fabrikalarındaki belge gibi düşünüyorlar. Bu belgeler uygulansa o zaman bu kadar sıkıntı yaşanmaz. Biz de sürekli süreci takip ediyoruz alımlarımızda. Bir parça iki parça ürün değil, yüzlerce metre profil üretiliyor. Belli noktalardan sonra fabrikalara güvenmek zorunda kalıyorsunuz. Ama şunu çok iyi biliyorum ilk tanıştığımız zamanki durum hiçbir zaman ileriye aynı şekilde gitmiyor. 


Sizlerin Varlıkları Fabrikalar Adına İlk Başta Önemli Görülürken, Sonrasında Neden Sıkıntı Gibi Görülüyor?


Yurt içinde bazı firmalar bizim varlığımızdan çok memnun olmaya başladı. Biz müşteri buluyoruz fakat elimizde tutma garantisini veremiyoruz, çünkü ana tedarikçimize bazen firmamızın kim olduğunu söylüyoruz ya da karşı tarafa kimden aldığımızı. Yurt dışı firma ziyaretlermize üretici firma yetkilsi ile birlikte gidiyoruz, bizi geçebilirler mi? Evet. Direkt olarak o firmaya satış yapabilirler, kazançları ne olur derseniz 0 derim çünkü karşı firmaya mal satması için bizim verdiğimiz fiyatın altına inmesi gerekir ki bu da zaten bize verdiği fiyat olacaktır.Hem bizi kaybedecek hem de ülkeye girecek olan katma değeri düşürecektir.


Yurt dışında bize güvenip birlikte hareket etseler satışları daha fazla artacaktır. Bu satışlar arttıkça ister istemez bizler burada ticaret yaptığımız ülke sayısını arttırır, bu sayede personel yatırımını hızlandırırız. Bu da fabrikaların üretim rakamlarını ciddi anlamda arttırmasına sebep olur. Yok “Biz bu malzemeyi kendimiz de satarız, gidin bulun, bunlar kime malzemeyi satıyor,” diye düşünürlerse burada ülke kaybeder.Biz kaybetmişiz veya firma kaybetmiş, çok önemli değil bence. Fabrikaların malzeme satma konusunda çok dert etmemesi lazım. Bizleri birer temsilci olarak görecekler ve kardeş firma gibi görecekler ki her şey daha düzgün ve seviyeli olsun. Ticari anlaşmalar böyle daha kuvvetli ve kalıcı olur. Bizlere kaliteli ürün üretecekler, standart ürün üretecekler, zamanında teslimatlarını yapacaklar ve bizler üzerinden bir zincir sistemi oluşturup ticaretlerini yapacaklar. Bizi kendi işyerlerinde ki satış personeli olarak görebilirler, hali hazırda satış personellerine, maaş, sigorta, prim, yol masrafı, yemek masrafı, vs gibi birçok masraf ediyorlar buda ortadan kalkıyor, tabiki hiç satış elemanı alamasınlar demeyiz fakat bizleri de çözüm ortağı olarak görmelerini istiyoruz.


ABD pazarı çok önemli görünüyor şu anda. Yakın ilişkileriniz olan kıtanın durumu hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?


Bugün ABD’de çok büyük bir pazar var, tüketim çok fazla yaklaşık 350 milyonluk nüfus fakat en önemlisi dediğim gibi tüketime dayalı bir toplum olması. Ülkemizin verdiği teşvikler var, orada sistem bir şekilde ticaret yapılsın istiyor. Bunu iyi kullanmak ve yararlanmak lazım. Sadece üreticilere değil pazarlamacılara da teşvik veriyorlar. Zira önceki Amerika fuarlarında ki Türk firma sayısının arttığı kimsenin gözunden kaçmadı.


Tedarik noktasında olan firmanızın ne gibi avantajları oluyor peki?


Buradaki tek avantajımız şu; yurt dışı tecrübemizi ön planda tutuyoruz. Yurt dışındaki firmaların ulaşamadığı fabrikalara ikili yakın ilişkilerimizi kullanarak ticaret yapabiliyoruz. Türkiye’de yıllardır süregelen bir zihniyet var yurt dışına 10 USD yurt içi 10 TL. Bu sadece alüminyumda değil her üründe neredeyse  böyle. Biz de yurt dışından malzeme alırken, yerel halktan birine, fabrikaya girip soruyoruz, Örneğin 100 liralık malzemeye 110 lira diyor. Kalite aynı, her şey aynı, hiçbir fark yok. Burada aynı dili konuştuğunuz insanla, farklı fiyatlar alabiliyorsunuz. İşimizi takip ediyoruz, farklı ürünlere farklı firmalardan ulaşıp hepsini tek çatı altında toplayıp tek seferede nakliyesini yapıp hem zaman hem de kar elde etmelerini sağlıyoruz.



Deprem yaşanan bölgenin içerisinde olan firmanız herhangi bir ticari çalışmanın içerisinde bulunacak mı bu yeniden yapılanma sürecinde ?


Bizim kendimize ait kapı pencere ve sineklik sistemlerimiz var. Güneş enerjisi kollektör kalıplarımız var, yine cam konusunda tedarik zincirimiz var. Tabiki çalışma yapacağız fakat çok da keyifli olacağını düşünmüyorum fakat yaşanan felaketi düşününce iştah kalmıyor, heves kalmıyor.


Son olarak hedefleriniz ve firmanızın geleceği hakkında bilgi verebilir misiniz?


Ana dalımız solar Almanya’da fuara katılıyoruz, bunun yanında  pencere ve standart profillerde de yeni müşterilerimiz var. Birkaç fuarımız olacak,personel alımı ve yurt dışı şubeleşme de hedeflerimiz arasında. Önceden özellikle yurt dışı hedefimiz çok önemliydi. Şu anda iç piyasada ciddi bir çalışmalar içerisine girdik. Yurt içinde de önümüzdeki günlerde yeni projelerimiz var ve önemli ataklar gerçekleştireceğiz.

Ortalama Puan: 0
Geri
 
 
https://www.cagdaskagit.com/

http://fabal.com.tr

http://zahit.com.tr

http://aluminyumyapi.com/?sayfa=icerik&tip=ATG%20%DDleti%FEim

http://www.aypen.com.tr

http://www.kurtoglualuminyum.com

 
Anasayfa Hakkımızda Firmanızı Kayededin İletişim
                  Copyright © 2010 Vizyon Tanıtım. Tüm hakları saklıdır. xdizayn.net .