Gürsan Alüminyum İmalat Sanayi Ltd. Şti. Muammer GÜRZ Genel Müdür Yardımcısı 

Türkiye’nin korkuluk ve aksesuar üretiminin profesyonel ve güçlü yüzü Gürsan Alüminyum olarak 2019 yılı vizyonunuzdan bahseder misiniz okurlarımız için?

Gürsan; sürekli yeniliği ve kaliteyi kendine ilke edinen yapısını, her geçen gün daha da ileri taşıma hedefleri içerisinde çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir.

Ar-Ge çalışmalarımızın ışığında tasarlanan sistemler Prototip üretimlerin tamamlanmasından sonra deneysel testlere tabii tutulup,sonuçlarına göre uygun olanlar piyasaya sürülmektedir. Bu süreçte sistemi oluşturan en küçük unsurlar dahi hassas bir şekilde incelenmekte ve sorgulanmaktadır. İmalatın tüm aşama ve özelliklerini bilerek, her şeyden önce olmazsa olmazlarımızsağlamlık ve  ergonomiklik olan sistemleri yapmayı sürdüren bir firmayız. Geliştirilen tüm sistemlerimizi markalıyor ve sertifikalandırıyoruz.

          Hedeflerimiz içerisinde kuşkusuz en önemli argümanımız her yıl piyasaya yeni  farklı ve doğru sistemler kazandırmaktır. 2019 yılında da bu özelliğimize yeni flora modellerimiziekleyerek , tanıtımını gerçekleştirmek amacıyla  Pencere fuarına katılım kararı aldık. Bu sistemlerimizin öne çıkan en önemli özelliği modüler kurulum imkanı sunmakta ve işçilik hatalarını en aza indirmektedir. Flora Sistemlerimizde Türkiyede ilk defa Korkuluk Sektörü İçerisinde; doğrama ve giydirme cephe malzemeleri gibi proje üzerinden alınan röleveler doğrultusunda atelye ortamında hazırlanan bu sistemlerimizin sorunsuz bir şekilde yerine montajı hedeflenmiştir. Böylelikle saha çalışmalarında fiziksel şartlardan kaynaklı montaj eksiklikleri ve kusurları minimize edilmiş olup, uygulama esnasında tüm konsantrasyonun yalnız ankrajlamaya odaklanması sağlanmaktadır.

       Sektör firmalarının çalışmaları ve pazardaki yerlerini nasıl yorumlarsınız?

Özellikle İnşaat sektöründe yaşanan daralmalar neticesinde pazarımız oldukça etkilendi.  Ancak başka bir gerçeğe daha dikkat çekmek isterim. Son yıllarda projelerde Alüminyum korkuluk kullanım miktarları yavaş yavaş azalmakta, yerine demir ve paslanmaz çelik korkuluk tercihleri öne çıkmaya başlamaktadır. Önceki sayınızda dikkat çektiğiniz kazaların neden ve sonuçlarını başta TSE Kurumu ve  üretici firmalar olmak üzere herkezin bu konuyu çok iyi etüd etmesi gerektiği kanaatindeyim.

Şu gerçeğedeğinmeden de geçmek istemem . Türkiyede gerçek anlamda ar - ge çalışmalarını gerekli hassasiyet ve titizlikle ortaya koyan firma sayısının çok az olduğu kolaylıkla gözlemlenebilmektedir. Sektörümüzün en fazla dikkat çekenözelliği ise piyasaya sunulan yeni ve tescilli sistemlerin benzerlerini yapma konusunda oldukça başarılı bir grafik çizmesidir. Fakat burada başka bir sorun daha dikkat çekiyor. Benzer ürün yapımında; çözüm üreten firmalar ekonomik ve hafif malzeme mantığı ile fiyat rekabetinde iddaalı olmaya çalışılmaktadır. Bu ise ürün mukavemetini ve dayanımını azaltarak, piyasayı alternatif ürün araştırmalarına yönlendirmektedir.Bu sorunu gerçek anlamda var olmak , marka olmak isteyen firmaların masaya yatırması lazım. Sektör bundan sonraki süreçte yapılan eksik ve hatalara karşı acil önlem geliştirebilmelidir.

Konuştuğumuz iş korkuluk; derdimiz, kaliteli, sağlam ve standart ürünleri geliştirilip montajının yapılması… Ama gel gör ki hiç kimse bu konunun bu kadar önemli ve kıymetli olduğunu sektöre ve sektörün geleceğine verdiği zararı göremiyor. Bizim söylememize gerek yok, bizim yarın bu sektör nereye gelecek düşüncesinde olmamıza da gerek yok. Bu işi yapıyorum diyen tüm üreticilerinin ve uygulama firmalarınınürün ve hizmetlerini kaliteli, standart ve takip edilebilecek pozisyona getirebilmesi lazım. Çünkü hayati değer taşıyan bu ürünler özellikle yapı ve inşaat sektörünün vazgeçilmez bütünlüğünü oluşturuyor.

Bununla ilgili önlem olarak ne gibi önerileriniz olabilir?

İlhan Bey,alüminyum korkuluklar hakkındaki yazılarınızı, vurgularınızı ve çalışmalarınızı yakından takip ediyoruz ve Gürsan Alüminyum olarak sizleri bu konuda yürekten  destekliyoruz. Yaşanan bu vahim kazalardan dolayı ortaya çıkan acı tabloya dikkat çekip, buna neden olan hataları görüp bu yanlıştan ve bilinçsiz çalışmalardan bir an önce dönülmesi için gerekli gayret ve emeklerinizitaktir ile karşılıyoruz.Umarım bu yaşanan olaylardan sonra TSE Kurumumuz korkuluk  konusunda oluşan boşlukların bir an önce giderilmesi için çalışmalarını hızlandırarak sektöre yeni bir soluk getirir..

Aslında herkes bu işin çözülmesini istiyor fakat sahada maalesef değişiklik yok gibi. Nedeni sizce ne olabilir?

Marka bilinirliği olmayan sektörümüzde piyasaya arz edilen ürünlerde son zamanlarda gramajları azaltılmış  ekonomik ürünler yaygın olarak dikkat çekmektedir. Zira bu konuda ortaya koyulmuş bir normun bulunmaması oldukça önemlidir.Dolayısıyla yapılması gereken en hassas konu bu iş ile ilgili bir TSE normunun bir an önce ürünlere kazandırılması olacaktır. Bakanlıktan ve ilgili kurumlardan bununla ilgili sözler alınması, bu işin insan hayatını nasıl tehdit ettiğinin anlaşılması ve bu noktaya dikkat çekilmesi gerekmektedir. Umarım bu konuda yetkili kurumlara mesajımız ulaşabilir.

Biraz markalarınız ve gücünden de bahseder misiniz?

Korkuluk serüvenine yaklaşık 30 yıl önce başladık. Uzun yıllar üretilen tüm sistemlerimizin sahada uygulamasını da gerçekleştirdik. O dönem kullanılan malzemelerdeki et kalınlıklarının 5 mm olduğunu özellikle vurgulamak isterim. Tüm küpeşte ve emniyet hattı boruları bükülüp birleşimlerinde ise kalın etli takozlar yardımı ile bilbirlerine bağlanmakta idi. Atılan vidalara aderanstan dolayı gevşemesini engelleyebilmek için özel kimyasallar kullanmaya başladık. Sektörde ilk defa kimyasal harç kullanımını montajlarımızda standart hale getirdik.

2008 yılında sektörü Kare Dikdörtgen formlu modellerle tanıştırdık . Bu tarihten sonra Yaptığımız her ürünüAlurail markasının çatısı altında alt sistem markaları ile birleştirdik.Türkiye genelinde ilk defa uygulama bayileri oluşturmaya başladık.

• Dairesel Korkuluk Sistemleri (Neutron)

• Kare-Dikdörtgen Korkuluk Sistemleri (Proton)

• Oval-Elips Korkuluk Sistemleri (Electron)

• Akıllı Dikme Sistemleri (Art45 & Art65)

• Cam Taşıyıcı Korkuluk Sistemleri (Panorama)

• Minimalist Korkuluk Sistemlerini (Flora)

Çizgisi ve kalite anlayışı aynı,formları farklı olan sistemlerle, ürün gamımızı sürekli geliştirip artırdık ve artırmaktayız.

2018 yılı konusunda piyasalar olumsuz yönde etkilendi ekonomi yönünden, sizce 2019 yılını da kapsar mı bu durum?

2018 yılının son çeyreğinde yaşanan tüm sıkıntılara hepimiz tanık olduk .Yapı ve inşaat sektörüne bağlı çalışan tüm firmalarbu sıkıntılardan az çok etkilendiler.Arz edilen konutların satılamaması, maliyetlerin ciddi oranda artması. Kredi ve faizlerinde etkisi ile 2019 yılının rahat geçeceğini söyleyemeyeceğim.

Gürsan Alüminyum olarak 2019 yılında bu olumsuz gördüğünüz havada nasıl bir stratejik yol izlemeyi planlıyorsunuz?

İç piyasada ağırlıkta yine elit projeler üzerine yoğunlaşmayı planlıyoruz. Devam eden ciddi projelerimiz var.Ve bu projelerin sayısını arttırmayı hedeflemekteyiz.Diğer taraftan da Avrupa ve dünya pazarına da ciddi anlamda açılmayı planlamaktayız.Gürsan’ın en önemli özelliği;anında tepki verebilen ve hemenhareketegeçip çözüme ulaşabilen dinamik yapısı sayesinde, bu yılda yeni ve farklı sistem çözümlerini piyasaya sunarak hedeflerine hızla ilerlemeyi planlamaktadır.

Fuardan beklentilerinizi karşılayabildiniz mi?

Bizim açımızdan çok başarılı bir fuar geçirdiğimizi söyleyemeyeceğim. Burada iç piyasadaki ekonomik olayların sanayimize etkisi bir kez daha dikkatimi çekti. Yurt içi ve yurt dışı ziyaretçilerimiz oldu. Çoğunlukta yabancı ziyaretçi ağırladık. Yeni ürünlerimizi tanıtma ve anlatma fırsatı bulduk. Görüşmelerimiz ve çalışmalarımız devam etmektedir.

En büyük beklentiniz nedir Muammer Bey?

Son dönemlerde sizin de derginizde yer verdiğiniz üzücü ve düşündürücü olayların sektörümüzde yaşanmaması en önemli dileğim olacaktır. Zira burada hepimize çok önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Umarım bu konuda hem meslektaşlarımız hem inşaat firmalarımız  hem de nihai tüketicilerimiz, işlerini yaparken ve yaptırırken ne ürettiklerini , ne satın aldıklarını çok iyi incelemeli ve irdelemelidirler. Markalara inandırmalı ve inanmalıdırlar…