İstanbul Çatalca bölgesinde 1200 metrekare kapalı alanda alüminyum profil üretimini gerçekleştiren Samet Profil, sektörün içerisinden gelen ve tecrübeli iki profesyonelin yönetiminde ilerliyor. Kararlı ve emin adımlarla büyüme ilkesini benimsemiş Samet Profil, kurulduğu günden bugüne istikrarlı bir yükseliş ivmesi yakalamıştır. Firma hem yurtiçi piyasasında hem de yurtdışı piyasalarda aranan marka haline gelebilmek adına büyük bir sebatla ve emekle sektördeki yerini güçlü bir sağlamlaştırmak üzere istikrarlı ve disiplinli bir şekilde çalışıyor. Biz de Alüminyum Yapı Dergisi olarak, Samet Profil’in kapısını çaldık ve firma ile ilgili merak ettiklerimizi doğrudan kendilerine sorduk.
Samet profilin kurulmasından başlayalım.
İki ortak olarak alüminyum sektörünün içinde çalışıyorduk. Ben bir firmada yöneticilik yapıyordum ve uzun zamandır bu firmada yönetimdeydim. Ortağım bu işin duayeni kalıpçı olarak çalışıyordu. Kafa kafaya verdik, beraber bir firma kurduk.
2014 yılında kuruldu Samet Profil. 2015 yılında üretime başladı. %40-50’lik ihracat yapıyoruz. Gramajı düşük hassas profiller üretiyoruz. Özellikle inşaat sektöründe kullanılan profilleri üretiyoruz. Bugüne kadar müşterilerimizden aldığımız memnuniyet bildirimleri, bizi önemli noktalara getirdi.
İnce delikli malzeme yaptığımız için normal 120 ton aylık kapasitemiz 75-80 ton/aylık bir üretim ve satışa dönüşebiliyor. Bunu sanayi profilleri olarak üretebilirsek 120 ton üretimi yakalayıp satışını yapabiliriz
İki ortak olarak geçmişinizde alüminyumun değişik bölümlerinde çalıştınız fakat bu konu imalat. Düşününce sizin açınızdan zor bir süreç değil mi?
Aslında işin içinden geldiğimiz için çok zorlanmadık. Çünkü ben de ortağım da yıllardan beri bu sektörün içindeydik ve neredeyse işlerin bütün inceliklerini biliyorduk. Daha önceden toptan olarak alüminyumu al-sat yapıyorduk. Tüm fabrikalar bizi tanıyordu ve kalıplarını yapıyorduk. Kalıplarını yaptıktan sonra piyasaya sürüyor, satış yapıyorduk. Ortağım ve ben 20- 30 ton aylık ayrı ayrı satış yapabiliyorduk. Hem sektördeki diğer unsurlarla hem de kendi aramızdaki ilişkilerimiz de gayet iyiydi. Belli bir noktadan sonra “neden biz kendi profilimizi üretip satmayalım?” dedik. Bu dönemde fabrikalardan istediğimiz hizmeti zamanında alamadığımız için sıkıntılar da yaşıyorduk. Bu nedenle fabrikalarla ilişkilerimiz zayıflamaya başladı ve sıkıntı başladı. 50-60 ton satıyorduk. Şayet biz bunu kendimiz bilinçli bir şekilde, kaliteden ödün vermeden üretebilirsek en azından müşterilerimize daha fazla hizmet vermiş oluruz düşüncesiyle kurduk firmamızı. Daha kaliteli ve düzgün bir şekilde yapalım diyerek bu işe soyunduk açıkçası. Elbette her işin kendine göre zorlukları, sıkıntıları vardır. Üretim işi de öyle çok kolay değil ancak başta da dediğim gibi, biz zaten işin içinden gelen, sektörün bütün yönlerini bilen insanlar olduğumuz için bizi çok zorlayan şartlarla karşılaşmadık.
Mustafa Bey, sektörde işin kalıp ayağında görünüyor. Peki Ekrem Bey, siz alüminyum sektöründe hangi pozisyonda çalışıyordunuz?
24 yıl profesyonel bir şekilde bir firmada yönetici olarak çalıştım. Üretimin tamamen içindeydim. Bu yüzden Samet Alüminyumun hikâyesi başlı başına bu iki ortağın özelliklerine göre kuruldu. Bu işi hiç yapmayan firmalardan biz bunu talep ettik ilk başta, hizmet bekledik fakat bunu yeterli olarak alamayınca bizim için üretim sürecine geçmek mecburi bir durum olmuştu. Biz fayans profillerini yaparken önce talep ettik, bir dönem hizmet aldıktan sonra müşterilerimizi kaybetmeye başladık. İşlerimiz üretim süreci olmadığı için farklı imalat firmalarına gitmeye başladı şartlardan dolayı.
Aslına bakarsanız ince ve hassas profiller uzun dönem Türk Alüminyum Sektöründe bir slogan olarak devam ediyor. Bu konun inceliğini bize anlatır mısınız?
Her üretim büyümeye başladı, her fabrika büyük imalatlar büyük preslerle iş yapıyor. Bütün büyük fabrikalara bir şekilde küçük ve uğraş isteyen işlere girmek istemiyorlar çünkü bu gerçek manada yorar tesisleri. Bu büyük işler onlarda olunca küçük, uğraştırıcı ve zahmetli işleri de bizim gibi küçük tesisler sırtlıyor. Sektöre ana sermayemizle ve yılların verdiği birikim ve güçle girdik. İşi biliyoruz, anlıyoruz, büyümek istiyoruz tabii ki ama ince ve hassas profillerle büyümek istiyoruz.
Biraz ürünlerinizden bahseder misiniz?
Samet Alüminyum olarak ağırlıkla duşakabin profilleri, fayans çıtaları, çamaşırlık profilleri, parke profilleri, plaj şemsiye profilleri, matbaa çıtaları, korkuluk profilleri, seramik profilleri üretimi yapıyoruz. Pazar payımız yaklaşık 500 ton üzerinde fakat üretimimiz şuan için 120 Ton/ay.
Fabrikanın Genel Yapısından Bahsedersek?
1200 metrekare kapalı alanda çalışıyoruz. 2 yıllık bir firma olarak önemli bir yere geldik. Şu an 27 çalışanımız var. Sıcak satış yapan iki personelimiz var. Eloksal harici tüm üretimi burada gerçekleştiriyoruz.
İhracat konusunda bizleri bilgilendirir misiniz?
Yaklaşık %40 ile %60 arasında değişiyor şu an için ihracatımız. Yalnız ihracat yapsak 11’nci ay ve 3’ncü ay sıkıntılı oluyor. Tam orantılı bir şekilde halletmeye çalışıyoruz. Oranların yurtiçinde %30 yurtdışında %70 olması en büyük arzumuz.
En büyük sıkıntı Türkiye’de tüketim az olması. Bu işi yapan bir iki firma var iken şu an yaklaşık 10 firma oldu sadece bu ince profiller üzerine yoğunlaşan. Halen yurtdışında aç pazarlar var alüminyum profiller konusunda. Çünkü Türkiye‘de çek döndüğü için kâğıt döndüğü için tüm firmaları zora sokuyor bu durum. Her firma bunu kalben istiyor. 100 firma ile çalışalım 10 firma ile çalışmayalım riskimiz dağılsın istiyoruz. Çünkü rekabet yoğun, siz yeni iseniz zaten kuruş kazançlarla iş yapıyorsunuz. Az firma ile çalışırsanız firmalar fiyatı belirler.
İstanbul’da alüminyum profili Çatalca’da yapan ilk ve tek kuruluşsunuz. Bölgenin tercih sebebi nedir?
Aslında bunu herkes soruyordu. Biz de bazen bölgenin sıkıntılarını konuşurken dile getiriyoruz. Fakat şöyle bir durum var fabrikanın nerede olduğu önemli değil, neyi nerede nasıl ürettiği önemlidir. Şu an 2 yıllık firmayız ful kapasite çalışıyoruz. Çalışan sıkıntısı bugün her bölgede her firmanın başında var. Bizim için burada öncelikli hedefimiz nerede üretim yaptığımız değil üretilen ürünün kalitesi ve Samet Profil markasının genele hızla yayılmasının sağlanması. Bu bizim için daha önemli. Siz kaliteli imalat yaparsanız, marka ürünlere hizmet verir, dürüst ve tutarlı ticari ilişkileri kurarsanız her konuda emin olun avantajlı olursunuz. Bunu yaparsak kendiliğimizden büyürüz. Biz marka ile kalite ile büyümek istiyoruz. Talepler bizi büyütsün istiyoruz. Samet ismi önemli ve ürünün kalitesi, müşteri memnuniyeti önemli. Zaman bizi büyütsün istiyoruz.
Mustafa YİĞİT
Yönetim olsun çalışanlarımız olsun sıcak satışlarda anlatmaya çalıştığımız en önemli husus firmamızın ortaya koyduğu maddi ve manevi sorumluluktur. Sıcak satış yapılırken şu an sadece firmaların durumu, piyasanın durumu ve işin kalitesi aynı zamanda marka değeri konuşuluyor.
Samet Profil neden tercih edilmeli?
Biz ince ve hassas profillerde ve üretmiş olduğumuz tüm ürünlerde şunu söylüyoruz; termin satmıyoruz. Biz sıcak gülümseme, müşteri memnuniyeti ve hizmet satıyoruz. Planlama alt yapısından geldiğimiz için, kendimizi çok güzel planlıyoruz burada. Ful eloksal yoğunluğuna göre de çalışmıyoruz. Siparişimizi ona göre yapıyoruz. Müşteri potansiyelimiz çok. Hizmeti kalite ile korumaya çalışıyoruz.
Dünyada alüminyum ihtiyacı arttıkça Türkiye piyasasındaki alüminyum firmaları da yatırım yapmak için neredeyse birbiriyle yarışır hale geldiler. Ekonomi perspektifinden bakınca, hammaddesi olmayan, enerjisi pahalı olan, kalifiye eleman konusunda sorun yaşayan, yetiştirilmiş eleman sıkıntısı çeken bir ülkeyiz ve bunlar negatif etki ediyor piyasalarda. Bütün bu negatifleri pozitife geçirme için sürekli mücadele veriyor. Sizce bundan sonraki süreçte, alüminyuma olan ihtiyacın daha çok olacağını düşünürsek, farklı yapılar, farklı teknolojiler, farklı ürünler gündeme geleceği de hesaplanırsa alüminyumun geleceğini daha da etkileyecek bu sektörün aynı şeklide at başı gidebilmesi için, sürelerin önemli olduğu bir dönemde sektör ne yapmalı? Büyük üretimler yapıp bütün dünyaya“Biz üretiyoruz” demeli mi yoksa sizin dediğiniz gibi doğru ve kaliteli ve zamanında teslim edilen ürünlere mi geçmeliyiz. Çünkü konunun özünde aslında alüminyum fabrikaları yorulmaya başladı. Yorulmak güç kaybı demektir. İstediğimiz kaliteyi istediğimiz fiyata alıyoruz mantığı ne zaman kalkar?
Türkiye alüminyum üreticisi fakat alüminyum kullanıcısı değil. Neden alüminyum üreten firmaların birçoğu ihracat yapıyor_. Neden yapıyoruz? Kendileri zararlı bir yüzey eloksal kaplamayı yasaklamıştır. Sağlığa önem verdikleri için biz ihracat yapıyoruz, biz üretiyoruz fakat dışarıdakiler tüketici. Bu yüzden alüminyum kullanan bir ülke değiliz. Avrupa gibi olur şayet oralara gönderdiğimiz malzemeleri tüketmeye başlarsak o zaman biz de onlar gibi çoğu ürünü üretemeyeceğiz. Bu yüzden ihracat yapıyoruz diye seviniyoruz ama bizi ikinci sınıf ülke olarak görüyorlar. Bizden, zararlı oldukları için üretmedikleri malzemeleri alıyorlar. İhracat %99 yapıyoruz diye seviniyoruz. Her yere üretim yapıyoruz. Ama şartlara ve imkânlara göre. Alüminyum borsası onlarda, fiyatı onlar bizden daha iyi belirliyor. Alüminyumu veriyor, işçiliği bize yaptırıyor, katmadeğer yine onların. Yani zayıf kalıyoruz bazı durumlarda.
Şu an elimizdeki 50-100 gramlık telefonlar 5.000 TL. Türkiye kütleli çamaşır makinesi ve buzdolabı üretiyor, durum bu.
24 yıllık tecrübenize binaen sorayım: Sektörün kalifiye elaman sorunu neden çözülemiyor?
Bizim küçüklüğümüzden. Başka sebebi yok. Benim babam beni imam hatibe gönderdi ama ben ticaret istiyordum ve seviyordum. Sosyal olamadık, önümüz kesildi. Ticaret ve meslek liselerinin daha aktif ve denetimci olması gerekiyor. Bu durum sadece bizim sektörün değil bütün imalat sektörlerinin sıkıntısı, sanayi sitelerinin en büyük sorunu. Liseyi bitirmiş, üniversiteleri bitirmiş çocuklar mağazalarda bakın per perişan. İhracat yapacak kalifiye eleman bulamıyoruz. Türkiye ekonomisi için gerekli ama maalesef sıkıntı.
Bundan sonraki süreçte yatırım kararı ve planlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Hedefsiz insan bu işe devam etmese daha iyi. Dünya olarak, Türkiye olarak önümüzde bir kötü süreç var, bu süreci atlatacağız. Türkiye’nin siyasi olayının mutlaka daha verimli hale gelmesi gerekiyor. Çünkü artık eski Türkiye yok. Boyun büken alttan alan bir ülke yönetimi yok. Teğet geçecek dendiği zaman öyle oluyor. Ülkemizin geleceği her şeyden önemli. Talep var dünyadan, talep çok iyi, satış çevremiz iyi, müşterilerimiz iyi fakat şu korkuları atlatmak gerekiyor. Şu an firmalar kesinlikle kendi ekseninde adım adım gitmesi lazım. Kesinlikle büyümeyi biraz bekletmeli, yatırımı biraz bekletmeli, en azından önünü görmeli. Markalaşma olmalı, kalite konuşulmalı. Arsan olsun dairen olsun binan olsun onu satıp bunu satıp makine alayım üretimi arttıralım devrini biraz rafa kaldıralım artık.
Beklentiniz sanayiciler olarak devletten neler olabilir?
Samet Alüminyum olarak devletin üreticiye sanayiciye bir değer vermesi gerekiyor. Alüminyumun bir borsası var ve alüminyum metalinin bir geleceği var. O yüzden sanayiciye daha ağırlık verilmesi gerekiyor. Mesleki yeterlilik adına gençlerin yetişmesi, kurumlara teslim edilmesi gerekiyor. Sanayiciler, imalatçılar ve üreticiler olarak bizi kendi kendimize, kendi halimize bırakmaları çok da doğru değil. İnşaatçıya verilen değer kadar değerimiz yok. Ticaret ve sanayide gelişmede duygusallığa yer yoktur. Eleman sayımız 50 olsun 100 olsun 1.000 olsun. Ülke menfaati için, geleceği için, sevgimiz için rabbim bize küçülmeyi nasip etmesin; ne firma olarak ne ülke olarak.
Son olarak bizimle paylaşmak istediklerinizi alabilir miyiz?
15-20 yıl geriye gidersek alüminyumun kullanım oranları bu kadar yüksek değildi, firma sayısı da çok fazla değildi. Fakat şimdi yüzlerce firma, binlerce ürün var sektörün üretmeye çalıştığı. Bunu binlerce kalıptan anlayabiliyoruz veya çevremize baktığımız zaman ya da katıldığımız fuarlara gittiğimiz zaman bunu görüyoruz. Önümüzdeki 20 yıl içerisinde çok büyük büyüme gerçekleşeceğine inanıyorum. Çünkü binalar değişiyor, çevre değişiyor, araçlar değişiyor, şehirler değişiyor. Sürekli yeni ve geliştirilmiş ürünler gündemde. Bu da alüminyum metalini daha da tetikliyor. Olay tarihteki tencere meselesinden çıktı tüm sektörlerin vazgeçilmez oldu.
Samet Alüminyum Profil olarak Alüminyum Yapı Dergisine bizleri yerimizde ziyaret edip kıymetli zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederiz.