Alcas sektörün öncü firmalarından. Abdullah Kara ile yaptığımız görüşmede özellikle bazı konuların önem arzettiğine şahit olduk. Abdullah Bey bazı detayların altını çizdi. Sektörel olarak gelişmenin hem maliyet tarafını hem de standartları ilgilendiren tarafını işaret etti. Enerji maliyetlerinin düşürülmesi ile geleceğin yapılarına imza atmanın mümkün olacağını, bunun yanı sıra devletin oluşturacağı normlar ve standartların sektörü yukarıya taşıyacağını çünkü uluslararası firmalarla rekabetin ancak bu şartların sağlanması halinde mümkün olabileceğini belirtti. Bu verimli röportajı değerli okurlarımız için derledik.
Alcas Alüminyum
Abdullah KARA
Enerji maliyetlerini düşürecek önlemler almak zorundayız.
2014 yılı ilk çeyreği neler söylemek istersiniz?
Biliyorsunuz bugüne kadar birçok evreler geçirdi insanoğlu, bundan 10-15 yıl öncesinde akıllı telefonu kimse hayal edemiyordu. Elimizdeki telefonla faks çekeceğiz, mail alacağız diye düşünemezdik. Artık dünya akıllı bir evreye girdi. Enerjiyi daha ucuza nasıl mal ederiz düşüncesi doğdu. Bu yüzden son zamanlarda bütün yapılan binalara bakın artık hem estetik hem de enerjiyi az kullanacak şekilde tasarlanıyor. Bu, başta yapıların tüm doğramalarından tutun, alt yapısına, çatısından tutun, mantolamasına kadar her bir konu enerji maliyetlerinin yüksek oluşundan kaynaklanıyor. Normal enerjiden daha çok güneş enerjisi ile binaların nasıl üretileceği konuşuluyor. Akıllı evler diyoruz, eskiden normal çilgingir kilitler yerine bugün parmak tanıma sistemli kilitlerle evlere giriş yapıyoruz. Bu hem emniyet için, hem konfor için tasarlanmış sistemlerin bir parçasıdır. Cephelerdeki bu kadar ısı değişimin nedeniyle maliyetlerin yükselmesinden dolayı enerji konusu dikkate alınarak, değişik sistemlere gidiyoruz. 3 camlı sistemler yapıyoruz, güneş kontrollü sistemler yapıyoruz, binaların ömrünü uzun tutacak sistemler tasarlıyoruz. Bunların en büyük sebebi, çağın olmazsa olmazı denen geleceğin binalarını inşa edebilmek için çalışmak ideali taşımamız.
Geleceğin binaları dediniz, Alcas'ın dünyasından bahseder misiniz?
Biliyorsunuz biz Alcas Alüminyum Sistemleri olarak, her zaman standart ürün üzerine gitmeden butik ürünler üzerinde yoğunlaşan bir anlayışla hareket eden bir kuruluş olduk. Binaya göre proje ürettik yani elimizde ya da bir yerde mevcut sistemi gelip kullanmadık. Neler yaptık, bir binanın inşa halinde iken, projede kullanılan ısı yalıtımlı profillerine, ofis bölmelerine, güneş kırıcılarına, cam cephelerine, oradan fotoselli kapısına kadar günün koşullarına göre en kaliteli ve en verimli sistemi dizayn ederek, projeleri tamamladık.
Bu konu oldukça ilgi çekici biraz açar mısınız?
Bir binanız var diyelim ama standart bir yapı ile bina yapmak artık maliyetli. Bu yüzden bir projeyi tasarlarken veya sunuma hazırlarken binanın maliyetlerini düşürücü yapısını işlemeniz gerekiyor çünkü herşey artık enerji verimliliğine dayanıyor. Maliyetler Türkiye'de yüksek olduğu için ekonomik sistemler üretmek zorundasınız. Bu yüzden bu ekonomik sistemleri üretebilmeniz için binaya uyarlayabileceğiniz sistemleri tasarlamanız gerekiyor. Yani elinizdeki projeye göre dizayn yapmanız gerekiyor. Bunu kabul ettirebilmeniz için hem sistemi ucuza mal etmeniz gerekiyor hem de konfordan ödün vermemeniz gerekiyor. Bunun başka yolu yok.
Sizlerle daha önceki röportajlarımızda standartlar ve şartların Türkiye'de işini iyi yapan proje firmalarının lehine işlemediğini söylemiştiniz. Bu söyleminiz 2014 ve bundan sonraki süreci de aynı şekilde kapsıyor mu, ya da şartlarda değişen bir durum söz konusu mu?
Bu konu artık gerçekten muamma oldu. Kimse halen, normlar olmadığı için yerli imalatçı ne kadar iyi şeyler yaparsa yapsın, Türkiye'deki bizim gibi firmaları yönlendirecek, hali hazırda yerli sistemlere gerekli özen ve gerekli desteği vermemekte. Avrupalı sistemler bizden önce geldikleri için, bizim önümüzde olduklarından dolayı halen daha gerekli destek Avrupalı firmalara yapılıyor. Türkiye'de kimse bu açıdan sorumluluk almıyor. Sorumluluk almadığı için bizler kendi çabalarımızla bir yerlere gelmeye çalışıyoruz. Destek yok, bir ürün üretiyorsunuz bunun nerede kullanıldığı bize soruluyor. Bunun bir bina için tasarlandığını bilmeyenler var halen. Ben ürettiğim bütün ürünlere 10 yıl kullanma garantisi veriyorum. Bütün ürünlerimin testleri var Roseneim'dan. Bizim gibi kurumsallığa adını yazdırmaya çalışan ve bir yerlere gelmeye çalışan firmalara destek olmadığı zaman inanın çabalarınız da boşa çıkıyor. Türkiye'de dengeler ve normlar halen oturmamış durumda.
Türkiye'de tüm tesislerin alüminyum sistem üreten, profil çeken tüm fabrikaların aynı Avrupa normlarında ve standartlarında üretim yapabilecek seviyelere gelmesini hayal ediyorum.
Türkiye'de yüksek binalara neredeyse her bölgede rastlamak mümkün. Alcas özellikle bayi ağı çok güçlü yapıya sahip bir firmamız. Bu gelişme karşısında çıta neye göre belirleniyor bölgesel anlamda yapılacak projeler için?
Birincisi yükümüzün çok ağır olduğunu söylemek gerekiyor. Çünkü hiçbir şey hali hazırda değil, her şeyin tasarlanıp üretim sürecine alınması, projelendirilmesi gerekiyor. Bütün bunlar ekip ve zaman işi, aynı zamanda maddi gücünüzün çok büyük olması gerekiyor. Bütün bunların dışında projeleri alırken özellikle biraz önce bahsettiğim normlar ve standartların dışında rekabeti uluslararası firmalarla yapıyorsunuz. Bu yüzden tüm eksileri artıya çevirmek adına bir şeyler yapmak zorundasınız. Sistemleri tasarlarken, ileride doğabilecek sıkıntıları baştan çözmek zorunda kalıyoruz. Her şeyi 3 boyutlu düşünmek zorundayız. Ar-Ge'miz tepeden tırnağa kadar öngörülerle hareket ediyor. Özellikle yüksek binalarda ciddi anlamda projeler almış bulunmaktayız bu sayede. Fakat bunlar alınırken ciddi anlamda enerji harcamak zorundayız. 2014 yılında, yaklaşık 20 katlı binadan 60 tane projenin mukavelesini tamamladık konut sektörü ve iş merkezleri konusunda. Bu markaya olan güven sayesinde oldu. Markanın vermiş olduğu sözleri eksiksiz olarak yerine getirmesinden kaynaklanan bir durum. Mimari kuruluşların veya danışman firmaların istedikleri normları eksiksiz yerine getiren bir yapı olduğumuz için artık tercih olarak ilk sıralarda gösterilmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Firma olarak tek sıkıntımız panel sistemler, onun bütün çalışmaları yapıldı ona uygun bir proje çıkarsa hali hazırda onun da çalışması yapılacaktır. 2014 yılında panel sistem de hayata geçecek.
2014 yılı Alcas Alüminyum dünyasından bahseder misiniz?
Bunu söylerken belirtmeliyim ki, hayallerimiz büyük ve daha iyi şartlarda, daha verimli, daha özel projelere imza atan bir kuruluş olarak özellikle bir Türkiye firması olarak yarışmak istiyoruz. Normlar ve standartlar meselesi bize özgü bir durum değil, yani bunu sadece Alcas Alüminyum için istiyoruz derseniz bencillik yapasınız. Aslında Türkiye'de tüm tesislerin alüminyum sistem üreten, profil çeken tüm fabrikaların aynı Avrupa normlarında ve standartlarında üretim yapabilecek seviyelere gelmesini hayal ediyorum. Burada her şey birlikte başarılacak şeyler. Her firma mutlaka iyi bir proje yapmak, güzel işler yapmak, önünü görmek ve standart-kalite çizgisini rekabet edeceği firma ile aynı seviyede tutmak ister. Bu yüzden devletin tüm üreticiler arasında işini iyi yapan, yaptığı işte gelecek arayan firmaları bulması, seçmesi ve mutlaka desteklemesi, ayrıca sektörün de norm ve standartlarını belirlemesi ve belgelendirmesi gerekiyor. Bakıyorsunuz proje var, Türk firması olarak her şeyiniz var, mükemmel bir tesisiniz, çalışanlarınız, standartlarımız, her şeyi birinci sınıf yapıyorsunuz fakat sizinle alakalı olmayan bir eksiğiniz yüzünden projeye isminizi yazdıramıyorsunuz. Bunun önlenmesi lazım. Artık Türkiye uluslararası norm ve standartları hem iç piyasada hem yurtdışında taşıyacak firmaları tespit edip ona göre hareket etmesi gerekiyor. Bizler Avrupa firmalarının devletlerinden aldığı desteği burada firmalar olarak alalım istiyoruz. Onun dışında bir talebimiz yok. Çünkü biz işimizi zaten severek yapıyoruz, severek üretiyoruz, severek bu mücadelede biz de varız diyoruz. Sadece şartlar eşit olsun yeter. Bizim gibi aynı yola çıkmış firmaları etrafına toplayıp daha güçlü bir yapı oluştursun istiyoruz. Alcas Alüminyum hem mimari ürünler üretiyor, hem cepheler üretiyor. Hem sanayi sektörüne ciddi ürünler üretiyoruz 70 vilayette uygulayıcı bayilerimiz var, 20 ülkeye ihracat yapıyoruz. Biz grup şirketiyiz. Bundan sonra tek isteğimiz bir üst segmente geçmek.
Son olarak dergimizle paylaşmak istediğiniz notunuz var mı?
Biz butik bir firmayız, geleceğimizi hedeflediğimiz yere emin adımlarla gitmek istiyoruz. Özel projeler üreteceğiz ve bu özel projeleri üretirken asla taviz vermeyeceğiz...